Bu yılki kazılar, prehistorik bir yerleşim alanı olan "Son Tunç Çağı Kalesi" ve özellikle "6M" olarak adlandırılan büyük saray yapısının çevresinde yoğunlaştı. Prof. Dr. Aslan, Homeros'un destanlarında adı geçen Troya 6 ve Troya 7 tabakalarına ilişkin kazılarda, savunma yapıları ve saray komplekslerinin tarihsel gelişimlerini incelediklerini belirtti. kazı çalışmalarının odağı, bu yapıların Troya’nın savunma sistemi ile ilişkisini anlamak üzerine kurulu.
3500 yıllık oyun kültürüne dair ipuçları
Kazılarda en dikkat çekici buluntulardan biri, yaklaşık 3500 yıl öncesine tarihlenen bir aşık kemiği oldu. Neolitik dönemden beri oyun amacıyla kullanılan bu kemik, Troya’da bulunan ilk örneklerden biri olarak büyük bir arkeolojik değer taşıyor. Yüzeyi düzeltilmiş ve oyun aracı olarak kullanılmış bu buluntu, eski dönemlerin oyun kültürü hakkında önemli bilgiler sunuyor.
Troya’nın savunma ve gündelik yaşamı aydınlatılıyor
Kazılarda ayrıca ok uçları, kemik bizler ve çeşitli hayvan kemikleri de bulundu. Bu buluntular, Troya’nın hem gündelik yaşamını hem de savunma stratejilerini anlamaya yardımcı olacak veriler sağlıyor. Kazı ekibi, bulunan eserlerin müzeye kazandırılmadan önce detaylı bir temizleme ve analiz sürecinden geçeceğini belirtti.
Prof. Dr. Rüstem Aslan, bu buluntuların Troya’nın tarihini daha derinlemesine anlamak ve antik kentin bilinmeyen yönlerini çözmek adına büyük bir öneme sahip olduğunu ifade etti. ÇOMÜ olarak bu tür keşiflerin tarihe ışık tutmasından büyük gurur duyduklarını dile getirdi.
HABER MERKEZİ
GÜNCEL
Yayınlanma: 21 Ekim 2024 - 20:10
Troya Antik Kenti'nde 3500 yıllık buluntular bulundu
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden (ÇOMÜ) Prof. Dr. Rüstem Aslan liderliğindeki kazı ekibi, Troya Antik Kenti'nde gerçekleştirdikleri kazılarda önemli buluntulara ulaştı. 3500 yıllık tarihe ışık tutan bu keşifler, Troya’nın Son Tunç Çağı’na ait bilinmeyen yönlerini ortaya koymayı hedefliyor.
GÜNCEL
21 Ekim 2024 - 20:10