Bu yılda sona geldi. Koca yıl bin bir hengame ile geçti gitti. Elde ne var, koca bir hiç. Belki evlilikler hatırlanacak yıl içinde yapılan, belki de doğumlar ama ülke için ne var? Yok tabi ki. İyi anlamda yok. Özellikle ekonomik anlamda yaşadığımız çöküş 2018 yılına damga vurdu. Bu yıl gelecekte ekonominin çöktüğü yıl olarak anılacaktır.
Bankalar, odalar, dernekler, sendikalar ve iş adamları birebir yaşadıkları 2018 yılının ekonomik zorluklarını 2019 yılında daha da hissedilebilir şekilde yaşayacağımıza dikkat çektiler. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı ve bunu göstermek istediler. Sorun ekonomik verilerdeydi ama gerçek sorun, bu verilerin neticesinde yabancı sermayenin güvensizlik duyarak ülkede ki yatırımlarından çekilmesiydi ki; bununlar da yüzleştik yıl içerisinde.
Çiftçi üretim rekoltesini ve kalitesini yükseltmek yerine icra dosyaları ile uğraştı koca bir yıl. Küçük esnaf AVM’lere kurban gitti. İnşaat sektörü, deri sanayi, senelerin meşhur ayakkabı firmaları birer birer konkordato ilan ettiler. İşçiler fabrikalarda işlerinden çıkarıldılar, işsizlik arttı ama istihdam bir türlü sağlanamadı. Çöken ekonomi ile banka faizleri bir anda fırladı ve elinde birkaç kuruş parası olan herkes parayı kullanmak yerine bankalara giderek faize yatırdılar. Bir milyon liraya aylık yirmi dört bin lira faiz geliri elde edilen günlerdeyiz yılın sonuna geldiğimizde. İstihdam nasıl sağlana bilir ki bu ortamda.
Bir ülkenin en büyük sermayesi ekonomik istikrardır, güven ortamıdır. Ülke eğer ithalat yapıyorsa, bu durum ülkenin parasal girdileri de en az ithalat rakamları kadar sağlaması zorunluluğu getirir. Bunu sağlayamadığınız takdirde doğacak cari açık miktarını tüm halk ödemek zorunda kalır ki; işte bu gün içinde bulunduğumuz en büyük zorluk da budur. Yani satın alma gücümüzü elde edeceğimiz kazanç miktarına ulaşamama gibi bir derdimiz var günümüzde.
Bir taraftan da terör hızla tırmandı yıl içerisinde. Şehit haberleri gün geçmeden tekrar tekrar gelmeye başladı yine doğu illerimizden. Paralı askerlik ilan olur olmaz yararlanabilen tüm gençlerimiz askerlik şubeleri önünde uzun kuyruklar oluşturdular. Ölme emri alarak şehit olan ataların torunları, dağda ki üç beş çapulcu terörist bozuntusundan kaçtılar 2018 yılında. Artık maneviyat kalmadı, artık milli duruş kalmadı, artık milli duygular bitti ve yitti. Bu ülkenin gençleri için doğuda olanların batıya yansıması görmezden gelindi.
Yine içinde bulunduğumuz yıl bir rejim değişikliği yaşadık. 24 Haziran seçimleri ile birlikte Başbakanlık makamı tarih oldu. Başkanlık sistemi resmen hayat buldu ve TBMM yetkisizliklerle donatılmış bir yapıya büründü. Artık Cumhurbaşkanı’nın dudaklarından dökülecek kelimeler belirlemekte Türkiye’nin gelecekte ki kaderini.
Bitirdiğimiz 2018 yılı gerçekten çok önemli dönemeçlere sahne oldu ve geleceğe doğru aldığımız yolda bir takım sapmalara yol açtı. Artık siyasi olarak yönetimin kötü amaçlı bir kişinin eline geçmesi halinde savunmasız bir konumda bırakıldık başkanlık sistemi ile.
Üretimden uzaklaşan bir yapıya büründüğümüz için yıllar sürecek olan zorluklar bu yıl ortaya çıktı ve artık hayatımızdan hiç çıkmayacak gibi duruyor.
YAZARLAR
Yayınlanma: 10 Aralık 2018 - 15:23
Ufuk Cankaya yazdı... 2018
Bu yılda sona geldi
YAZARLAR
10 Aralık 2018 - 15:23
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir