Sarı yelekliler ortalığı kasıp kavuruyor. Fransa, Hollanda, Belçika… Sarı yeleğini sırtına geçiren çıkıyor sokağa. Kırk iki maddelik istekleri var ancak henüz kabul görmedi bu istekler. Şimdilik Macron’un talimatıyla yapılan akaryakıt zamları ve vergi artırımları altı aylığına durduruldu. Bu bile Fransa’da sarı yeleklilerin evlerine çekilmesine yeterli oldu ama o kırk iki maddelik istek listesi mutlaka olacak demekteler ve eylemler sürecek bu yüzden. Nedir bu kırk iki madde? Bir kaçına birlikte bakalım; evsizlik sorununa kesin çözüm istiyorlar. İlk ACİL kodlu madde bu. Sıfır evsiz isteği ilk talepleri. 1150 avro olan asgari ücretin 1300 avro olmasını istiyorlar. Küçük esnafın korunmasını ve AVM’lerin şehir dışına taşınmasını istiyorlar. Büyük ticari işletmelerin vergilendirilmesi ile küçük ticarethanelerin vergilendirilmesi aynı olmasın, büyükler daha büyük vergi ödesinler diye istekleri var. Emekli maaşının 1200 avronun altında olmamasını istiyorlar. Seçilmişlerin maaşı ülke ortalamasının üzerine çıkmasın ve görevdeyken yaptıkları resmi ya da şahsi harcamaları bağımsız kurullarca denetlensin istiyorlar. Azami ücret aylık 15000 avroyu geçmesin istiyorlar. İstihdamın arttırılmasını istiyorlar. Fransa’ya ait mülklerin satışı yasaklansın diyorlar. Ücretli otoyollardan toplanan paranın tamamı yine bu otoyollara aktarılsın istiyorlar. Özelleştirme sonrası yükselen gaz ve elektrik faturalarından şikayetçiler ve bu kuruluşların yeniden kamulaşmasını istiyorlar. Sınıflarda öğrenci sayısı yirmi beşin üzerine çıkmasın istiyorlar. Ticari mallar demiryolu ile taşınsın diyorlar. Stopaj kalksın, pos çekimlerinde esnafa ek vergi uygulanmasın, gemi yakıtlarına ek vergi gelsin diyorlar. Birkaç madde bu şekilde günlük yaşamı etkileyerek insanların üzerinden ekonomik yükü alıp refah seviyesini arttırmaya yönelik vaziyette. Kim bu maddelere itiraz eder ki?
Bu saydığım maddeleri sizler de istemez misiniz? İstersiniz elbet. Çünkü bunlar insani yaşam şartları. İyi ama niçin yapılmaz ki bunlar? İstenmesine gerek var mı?
Siyaset; geliştirdiğiniz ekonomik doktrin ile toplumu yönetme bilimidir. Bu doktrin insan ihtiyaçlarına cevap vermelidir. Ancak her toplumun insani ihtiyaçları değişir. Bu değişkenlikte rol oynayan önemli unsurlar; kültürel yapı, geçmişten gelen gelenekler ve coğrafi konumdur. İnsan her yerde insandır ama her insan toplumunun yaşam tarzı saydığım unsurlardan dolayı farklıdır. Oysa ki; yukarıda saydığım Fransa’da eylem yapan sarı yeleklilerin istekleri her toplum için geçerlidir. Çünkü insanca yaşam şartları tüm topluma gereklidir. İlk ve ACİL kodlu isteklerine dikkat etmek gerekiyor. Sıfır evsiz. Yani barınma ihtiyacı. Koskoca Fransa, medeniyet abidesi Fransa vatandaşının barınma ihtiyacını karşılayamaz halde.
Evet bu ihtiyaçlar insani ve istenmesi çok doğal ancak bu yolla mı olmalı? Bunun adı anarşi değil de ne? Bu ihtiyaçları yerine getirmeyerek ve bu konuda ısrarcı davranarak vatandaşın sokağa çıkmasına sebep olan hükümet anarşi sebebi değil de ne? Seçilmişlerin seçmenlere zulüm ettiği dünyamızda sebepsiz bir yönetme isteği sonucu tüm bunlar. Yönetmeyin toplumları, ne olur? Düzensizlik mi, cinayetler mi, terör mü, anarşi mi? Ne olur? Bu gün olan da zaten bunlar değil mi? Yönetmeyin toplumları, bırakın. Zaten yönetemiyorsunuz. Seçilmişlerin işi gücü çalmak çırpmak, dünyalık peşinde koşmak. Tüm yer kürede durum böyle. Halkının sömürerek kendini zenginleştiren idarecilerin dışında kaç tane var ki halk için çalışan yönetici. Olanları da sistem çarkları arasında yok ediyor zaten.
Bu hırsızlıklardan kurtulmanın yolu acilen siyasetten para kazanılmasını önlemektir. Siyasetin halk yönetimi için yapılacağı günler gelmedikçe halk hakkını sokakta aramaya devam edecektir. Dün de böyleydi, bu gün de böyle. Düzen değişmez ise yarın da böyle olacaktır.
YAZARLAR
Yayınlanma: 13 Aralık 2018 - 12:21
Ufuk Cankaya yazdı... Sarı Yelekliler
Sarı yelekliler ortalığı kasıp kavuruyor
YAZARLAR
13 Aralık 2018 - 12:21
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir