“Kadınlar açısından en karanlık parlamento oluştu”
CHP Çanakkale İl Kadın Kolları Başkanı Sibel Erol kadınların sandığa gitmesiyle ilgili yaptığı çağrıda, “Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR’n meclise girişi ile Cumhuriyet tarihinin kadınlar açısından en karanlık parlamentosu oluşturuldu” dedi. “Kadınlar bir sokak hayvanı gibi sahiplendirilmek isteniyor” diyen Erol, “Sosyal bir hukuk devletinde yaşadığımız gerçeğini yok sayanlar kadınları sahiplendirme hadsizliğinden bahsediyor. Biz kimsenin sahiplenebileceği bir mal ya da hayvan değiliz” diye konuştu. CHP Kadın Kolları ülke genelinde eş zamanlı basın açıklaması yaptı. Çanakkale’deki açıklama il binasında CHP İl Kadın Kolları Başkanı Sibel Erol tarafından yapıldı. Erol açıklamasında, Cumhur İttifakı’nın adeta kadın düşmanı bir koalisyona dönüştüğünü belirterek “Kadınların kazanılmış bütün kazanımlarına göz diken Yeniden Refah Partisi ve Hizbullah Terör Örgütü’nün siyasi uzantısı olan HÜDA PAR’n (Hür Dava Partisi) meclise girişi ile Cumhuriyet tarihinin kadınlar açısından en karanlık parlamentosu oluşturuldu” dedi.
81 il ve 973 ilçe kadın kolu başkanıyla eş zamanlı yapılan basın açıklamasında kadınları oy vermeye ve sandıklara sahip çıkmaya davet ettiklerini beliren Erol şu ifadeleri kullandı: “Ülkemizin kaderinin belirlenmesine iki gün kaldı. 28 Mayıs’ta gerçekleşecek olan seçim iki aday arasında değildir. Bir referandum niteliğindedir. Elbette her seçim çok önemli fakat bu seçim özellikle Türkiye Cumhuriyeti nüfusunun yarısını oluşturan biz kadınlar için hayati öneme sahiptir. Bir yanda esaret diğer yanda özgürlük duruyor. Cumhur İttifakı adeta bir kadın düşmanı koalisyonuna dönüştü. Kadınların kazanılmış tüm kazanımlarına göz diken Yeniden Refah Partisi ve Hizbullah terör örgütünün siyasi uzantısı olan HÜDA PAR’ın Meclis’e girişi ile Cumhuriyet tarihinin kadınlar açısından en karanlık parlamentosu oluşturuldu. Meclis’te temsil hakkı kazanan bu zihniyet planlarını alenen ilan etti.
Gelin. HÜDA PAR’ın inşa etmeye çalıştığı Türkiye’ye bir kez daha yakından bakalım: “Demokrasiye savaş açtılar. Cumhuriyet’e savaş açılarak parlamenter sistem eleştirisi yapıldı. Tek adam rejiminin ülkemizi sürüklediği kaos yok sayılarak, parlamenter sistemin çözümsüzlük yarattığı iddia edildi. Katılımcı demokrasi hedef tahtasına konuldu.Kadınları ikinci sınıf vatandaş olarak görenler yeni Anayasa yazmaktan bahsetti. Unuttukları bir gerçek var ki; yeni Anayasa’yı 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde biz hazırlayacağız. Güçlendirilmiş parlamenter sistemle demokratik, laik, sosyal hukuk devletini yeniden inşa edeceğiz. “Karma eğitim tehdit altında” Kız çocuklarının erken yaşta zorla evlendirilmesinin önünü açmak isteyenler, karma eğitimin zorunluluktan çıkarılmasını istiyor. Eğitimin Anayasal bir hak olduğu gerçeğini her fırsatta yüzlerine vurmaya devam edeceğiz. Geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitim hakkının gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz. “Kadınların yaşam hakkı gasp ediliyor” Kadın erkek eşitliğine inanmayan HÜDA PAR, kadınların kazanılmış bütün haklarına göz dikti. “Kadınların çalışma şartlarının fıtrata uygun hale getirilmesi” isteniyor. Eşit işe eşit ücretin alınmadığı, her üç kadından birinin işsiz olduğu ülkemizde hangi fıtrattan bahsediyorlar? Kadınların kayıt dışı istihdama itildiği yetmezmiş gibi kadınlar sadece hemşire, kadın hastalara bakan hekim ya da kreş öğretmeni olabilir demek istiyorlar. Mesleğin cinsiyeti olmaz. Biz kadınlar her işi yapabiliriz. “6284 budanmak isteniyor” İstanbul Sözleşmesi bir gecede hukuksuzca fesih edilirken 6284 sayılı kanunun yürürlükte olması gerekçe gösterilmişti. Şimdi de 6284 işlevsiz hale getirilmeye çalışılıyor. Kadına yönelik şiddetle etkin bir mücadele yürütmeyenler yasal korunağımızı elimizden almak istiyor. Günde en az iki kız kardeşimizin hayattan koparıldığı bu düzende yasal hiçbir hakkımızın budanmasına asla izin vermeyeceğiz. “Yoksulluk nafakası kaldırılmaya çalışılıyor” Şiddet mağduru olan kadınların boşanmasının önünü kesmek, boşandığında da ailesinin evine dönmesine mecbur etmek adına yoksulluk nafakası kaldırılmak isteniyor. Kadın işe girdiğinde, evlendiğinde kesilen bu nafaka ömür boyu ödeniyormuş gibi yanlış bir algı ile kadınların ekmek parasına göz dikiliyor. Biz yürütülen bütün bu kara propagandalara rağmen nafaka hakkımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. “Yalnız ve bekâr kadınları sahiplendirilecek” Biz bu ifadeleri söylerken utansak da kadın düşmanı zihniyet bu sözleri “müjde” diye ilan edebiliyor. Kadınlar bir sokak hayvanı gibi sahiplendirilmek isteniyor. Sosyal bir hukuk devletinde yaşadığımız gerçeğini yok sayanlar kadınları sahiplendirme hadsizliğinden bahsediyor. Biz kimsenin sahiplenebileceği bir mal ya da hayvan değiliz.”
CHP Çanakkale İl Kadın Kolları Başkanı Sibel Erol kadınların sandığa gitmesiyle ilgili yaptığı çağrıda, “Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR’n meclise girişi ile Cumhuriyet tarihinin kadınlar açısından en karanlık parlamentosu oluşturuldu” dedi. “Kadınlar bir sokak hayvanı gibi sahiplendirilmek isteniyor” diyen Erol, “Sosyal bir hukuk devletinde yaşadığımız gerçeğini yok sayanlar kadınları sahiplendirme hadsizliğinden bahsediyor. Biz kimsenin sahiplenebileceği bir mal ya da hayvan değiliz” diye konuştu. CHP Kadın Kolları ülke genelinde eş zamanlı basın açıklaması yaptı. Çanakkale’deki açıklama il binasında CHP İl Kadın Kolları Başkanı Sibel Erol tarafından yapıldı. Erol açıklamasında, Cumhur İttifakı’nın adeta kadın düşmanı bir koalisyona dönüştüğünü belirterek “Kadınların kazanılmış bütün kazanımlarına göz diken Yeniden Refah Partisi ve Hizbullah Terör Örgütü’nün siyasi uzantısı olan HÜDA PAR’n (Hür Dava Partisi) meclise girişi ile Cumhuriyet tarihinin kadınlar açısından en karanlık parlamentosu oluşturuldu” dedi.
81 il ve 973 ilçe kadın kolu başkanıyla eş zamanlı yapılan basın açıklamasında kadınları oy vermeye ve sandıklara sahip çıkmaya davet ettiklerini beliren Erol şu ifadeleri kullandı: “Ülkemizin kaderinin belirlenmesine iki gün kaldı. 28 Mayıs’ta gerçekleşecek olan seçim iki aday arasında değildir. Bir referandum niteliğindedir. Elbette her seçim çok önemli fakat bu seçim özellikle Türkiye Cumhuriyeti nüfusunun yarısını oluşturan biz kadınlar için hayati öneme sahiptir. Bir yanda esaret diğer yanda özgürlük duruyor. Cumhur İttifakı adeta bir kadın düşmanı koalisyonuna dönüştü. Kadınların kazanılmış tüm kazanımlarına göz diken Yeniden Refah Partisi ve Hizbullah terör örgütünün siyasi uzantısı olan HÜDA PAR’ın Meclis’e girişi ile Cumhuriyet tarihinin kadınlar açısından en karanlık parlamentosu oluşturuldu. Meclis’te temsil hakkı kazanan bu zihniyet planlarını alenen ilan etti.
Gelin. HÜDA PAR’ın inşa etmeye çalıştığı Türkiye’ye bir kez daha yakından bakalım: “Demokrasiye savaş açtılar. Cumhuriyet’e savaş açılarak parlamenter sistem eleştirisi yapıldı. Tek adam rejiminin ülkemizi sürüklediği kaos yok sayılarak, parlamenter sistemin çözümsüzlük yarattığı iddia edildi. Katılımcı demokrasi hedef tahtasına konuldu.Kadınları ikinci sınıf vatandaş olarak görenler yeni Anayasa yazmaktan bahsetti. Unuttukları bir gerçek var ki; yeni Anayasa’yı 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde biz hazırlayacağız. Güçlendirilmiş parlamenter sistemle demokratik, laik, sosyal hukuk devletini yeniden inşa edeceğiz. “Karma eğitim tehdit altında” Kız çocuklarının erken yaşta zorla evlendirilmesinin önünü açmak isteyenler, karma eğitimin zorunluluktan çıkarılmasını istiyor. Eğitimin Anayasal bir hak olduğu gerçeğini her fırsatta yüzlerine vurmaya devam edeceğiz. Geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitim hakkının gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz. “Kadınların yaşam hakkı gasp ediliyor” Kadın erkek eşitliğine inanmayan HÜDA PAR, kadınların kazanılmış bütün haklarına göz dikti. “Kadınların çalışma şartlarının fıtrata uygun hale getirilmesi” isteniyor. Eşit işe eşit ücretin alınmadığı, her üç kadından birinin işsiz olduğu ülkemizde hangi fıtrattan bahsediyorlar? Kadınların kayıt dışı istihdama itildiği yetmezmiş gibi kadınlar sadece hemşire, kadın hastalara bakan hekim ya da kreş öğretmeni olabilir demek istiyorlar. Mesleğin cinsiyeti olmaz. Biz kadınlar her işi yapabiliriz. “6284 budanmak isteniyor” İstanbul Sözleşmesi bir gecede hukuksuzca fesih edilirken 6284 sayılı kanunun yürürlükte olması gerekçe gösterilmişti. Şimdi de 6284 işlevsiz hale getirilmeye çalışılıyor. Kadına yönelik şiddetle etkin bir mücadele yürütmeyenler yasal korunağımızı elimizden almak istiyor. Günde en az iki kız kardeşimizin hayattan koparıldığı bu düzende yasal hiçbir hakkımızın budanmasına asla izin vermeyeceğiz. “Yoksulluk nafakası kaldırılmaya çalışılıyor” Şiddet mağduru olan kadınların boşanmasının önünü kesmek, boşandığında da ailesinin evine dönmesine mecbur etmek adına yoksulluk nafakası kaldırılmak isteniyor. Kadın işe girdiğinde, evlendiğinde kesilen bu nafaka ömür boyu ödeniyormuş gibi yanlış bir algı ile kadınların ekmek parasına göz dikiliyor. Biz yürütülen bütün bu kara propagandalara rağmen nafaka hakkımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. “Yalnız ve bekâr kadınları sahiplendirilecek” Biz bu ifadeleri söylerken utansak da kadın düşmanı zihniyet bu sözleri “müjde” diye ilan edebiliyor. Kadınlar bir sokak hayvanı gibi sahiplendirilmek isteniyor. Sosyal bir hukuk devletinde yaşadığımız gerçeğini yok sayanlar kadınları sahiplendirme hadsizliğinden bahsediyor. Biz kimsenin sahiplenebileceği bir mal ya da hayvan değiliz.”