“Amacımız iyi tarım, katkısız gıda ve atıksız mutfak”
Çanakkale Belediyesinin kırsal kalkınma hedefleri doğrultusunda kuruluşunu tamamlayan Troiada Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifinin hedefi Farm’s 17 ürünleri ile dünyaya açılmak. Kooperatifin Başkanı Nazmiye Gök, “Amacımız iyi tarım, katkısız gıda ve atıksız mutfak.” dedi.
Troiada Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi yaklaşık 1 yıl önce 7 girişimci kadın tarafından kuruldu. Çanakkale Belediyesinin kırsal kalkınma hedefleri doğrultusunda kuruluşunu tamamlayan kooperatifin şu an 50 üyesi buluyor. Şu anda reçel, salça, turşu gibi ürünler yapan kadınların kurutma tesisi projesi ise merkezden onaylandı, Ticaret Bakanlığından gelecek kararı bekliyorlar. Kooperatifin Başkanı Nazmiye Gök ile yaptığımız keyifli söyleşi sizlerle…
Kooperatifiniz hakkında bilgi verir misiniz? Troiada Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi neler yapar? Amacı nedir?
Çanakkale Belediyesinin kırsal kalkınma hedefleri doğrultusunda 2020 senesi Şubat ayında kuruluşumuzu tamamladık. Belediye Başkanımız Ülgür Gökhan’ın kırsal kalkınma hedefleri arasında kadın kooperatifi ve kadın istihdamına yönelik bir projesi vardı. O proje kapsamında öncesinde Belediye Başkan Yardımcımız Rebiye Ünüvar ve Belediye Başkan Yardımcımız İrfan Mutluay’ın hummalı çalışmaları sonucu bizimle birlikte ve diğer kadın platformundaki tüm kadınlarla kooperatif hakkında bilgilendirme toplantısı yaptık. Sonucunda da 7 kurucu arkadaşımız, huzur hakkı da almadan tamamen gönüllülük esasına dayalı, 1 sene önce bu zamanlar 30 Şubat’ta kuruluşumuzu oluşturduk.
Amacımız tarım ürünleri bakımından önde gelen, tercih edilen ve bu konuda zenginliği olan bir bölge. Biz de bu ürünleri işleyerek önce ülke genelinde, sonra dünyaya açılmak gibi bir hayal ile arkadaşlarımızla bir araya gelerek Troiada Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifini kurduk. Çanakkale’de yetişen, enfes lezzetteki doyumsuz ürünlerden işleyip, bunu işlerken de kadın istihdamı sağlayıp pazarda yerimizi almak.
İsteyen herkes kooperatifinizde yer alabiliyor mu? Şu an kaç kişisiniz?
Şu anda 50 ortağımız var. Herkes bir pay ile ya da 500 pay ile katılabilir. Orada herkes eşit söz hakkına sahip. İş hepimizin işi. Ortalıklarımızın tabii ki tüm Türkiye’de o kooperatiflerin bir temel ana sözleşmesi var. O bağlamda ortak olmak isteyen, koşullara uyan herkesi kabul edebiliriz. Buna bir sınırlama kadın hareketinde getirmiyoruz, ama bunun getirdiği zorlukları da oturup yönetim olarak konuşacağız. Henüz çok yeniyiz o aşamaya gelemedik. Emek veren ve kadın dayanışmasında varım diyen ve bu uğurda emeğini esirgemeyen her kadınla bir araya olacağız tabii ki.
Ürünlerinizi nasıl üretmeye başladınız?
İlk önce kendimize bir yer tuttuk. Çanakkale’nin coğrafi işaretli ürünlerinden yola çıktık. Benim daha önce iki kooperatifte denemem vardı. Arkadaşlarımdan da teklif bu yönde geldi. Diğer arkadaşlarımız da gıda teknikeri, bu konuda çalışmak isteyen Çanakkale için bir şeyler üretmek isteyen ekonomiye, Çanakkale ekonomisine katkı sağlamak isteyen kişiler. İlk işletmemizi tuttuktan sonra kadınlar ilgi duymaya başladı. Biz bir danışmanlık firmasından danışmanlık alırken bize danışmanlık veren firmanın Birleşmiş Milletler Göç Örgütü ile bir bağlantısından dolayı bizim çalışmaları dikkatini çekti. Birleşmiş Milletler Göç Örgütü Türkiye Ofisi İon ile tanıştık. İon da bize çok inandı ve bize ekipman hibe desteğinde bulundu. O da bizim yeni dönemdeki ufkumuzu açacak. Böylelikle OSB’deki yerimize taşındık.
ORGANİK ÜRÜNE ULAŞMAK ŞU AN ÇOK ZOR
Şu anda organik etiketli, sertifikalı ürüne çok çok zor dünya koşullarında, ama bizim hedefimiz iyi tarım, ata tohumu üretmek, katkısız gıda üretmek. Domates salçası yöremizde çok yapılıyor. Biz Çanakkale yöresinin usulde üretilen geleneksel salçasını, reçellerini, pekmez denemelerimiz oldu. Bunları üretmeye çalıştık. Bayramiç beyazı coğrafi işaretli bir ürünümüz, kapya biberi Yenice Ovasının Agonya diyorlar biliyorsunuz çok meşhur, ama Çanakkale’de onu işleten bir imalathane yok. Biz bunu da üreticimize de destek olmak amacımız da var tabii.
Salça, pekmez, reçel, marmelat, turşu şu anda üretiliyor. Daha çok kahvaltılık ürünlerine yakın aslında. İleride daha farklı ürünler de üretilecek mi?
Daha farklı olması için çalışmalarımız var, olacak. Sadece geleneksel ürünlerin dışında yeni dünya düzeninde de yerimizi almak istiyoruz. Daha yenilenebilir ürünler üretmek istiyoruz. Amacımız iyi tarım, katkısız gıda ve atıksız mutfak. Biz işlediğimiz hiçbir ürünün ziyan olmamasına çalıştık. Bu bizim çok dikkat çektiğimiz noktalardan biri ve çıkan atık malzemeleri çekirdek, kabuk gibi komposa veriyoruz ve gübre olarak onlar doğaya geri dönüyorlar. Bayramiç beyazı, Bayramiç elması bizim coğrafi işareti ürünlerimiz. Bunların başat ürünler; Kumkale bölgesi Batak Ovası’nın domatesi çok meşhur. Onları işlerken de inanın domates kabuklarından bile kurutma tesisi projemizi yazdık. Onları da kurutmayı düşünüyoruz. Hedeflerimiz bu şekilde.
Geri dönüşler nasıl oldu peki?
Biz daha çok yeniyiz. Lansmanımızı yeni yaptık biliyorsunuz. Online alışveriş sitelerinde satışlarımız gayet iyi, alakalı, geri dönüşleri çok olumlu. Şimdiye kadar olumsuz bir dönüş almadık. Onun dışında yerel marketlerin bazılarında da raflardaki yerimizi aldık. Halkın Bakkalı Halk Bahçesinin içinde kardeş kooperatifimiz. Buradan da insanlar ürünlerimize ulaşabilir. Önümüzdeki dönemde Ticaret Bakanlığının bir projesine katıldık. Kurutma tesisi projemizi yazdık. Projemiz de merkezden onaylandı, Ankara’ya gitti. Heyecanla onun sonucunu bekliyoruz. Bu bizim ufkumuzu açacak. Onunla ilgili hayallerimiz çok büyük.
ÇOK HEYECANLIYIZ
Biz çok heyecanlıyız kadınlar olarak. Çanakkale’de üreten, emeğe önem veren, kadın emeğinin ve güçlü kadının güçlü toplum oluşturacağı bilinci ile hareket ediyoruz. Zaten kadın demek dayanışma ve üretmek demek. Kadının doğasında bu var. Pandemiden dolayı pazara biraz geç girdik. Halkımızdan bu konuda desteklerini bekliyoruz. İstanbul’da da iyi tarım ürünleri satan pazarlara girmek istedik ama pandemi şartlarında amacımıza ulaşamadık çünkü o pazarların kapanışları oldu. Bu bizi olumsuz etkilese de yeniden üretmek için yatırım yapmak lazım. Yatırım için de sermaye gerekiyor. Şimdiye kadar ortak, gönüllü, destek veren alanda çalışan arkadaşlarımız sayesinde bugüne kadar geldik. Ürünlerimizi tercih etmeleri bizim mutluğumuzdur. Pazar kısmına yeni geçtik. Umudumuz çok yüksek. Ürünlerimizi dünyaya satmak istiyoruz.
Çanakkale Belediyesinin kırsal kalkınma hedefleri doğrultusunda kuruluşunu tamamlayan Troiada Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifinin hedefi Farm’s 17 ürünleri ile dünyaya açılmak. Kooperatifin Başkanı Nazmiye Gök, “Amacımız iyi tarım, katkısız gıda ve atıksız mutfak.” dedi.
Troiada Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi yaklaşık 1 yıl önce 7 girişimci kadın tarafından kuruldu. Çanakkale Belediyesinin kırsal kalkınma hedefleri doğrultusunda kuruluşunu tamamlayan kooperatifin şu an 50 üyesi buluyor. Şu anda reçel, salça, turşu gibi ürünler yapan kadınların kurutma tesisi projesi ise merkezden onaylandı, Ticaret Bakanlığından gelecek kararı bekliyorlar. Kooperatifin Başkanı Nazmiye Gök ile yaptığımız keyifli söyleşi sizlerle…
Kooperatifiniz hakkında bilgi verir misiniz? Troiada Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi neler yapar? Amacı nedir?
Çanakkale Belediyesinin kırsal kalkınma hedefleri doğrultusunda 2020 senesi Şubat ayında kuruluşumuzu tamamladık. Belediye Başkanımız Ülgür Gökhan’ın kırsal kalkınma hedefleri arasında kadın kooperatifi ve kadın istihdamına yönelik bir projesi vardı. O proje kapsamında öncesinde Belediye Başkan Yardımcımız Rebiye Ünüvar ve Belediye Başkan Yardımcımız İrfan Mutluay’ın hummalı çalışmaları sonucu bizimle birlikte ve diğer kadın platformundaki tüm kadınlarla kooperatif hakkında bilgilendirme toplantısı yaptık. Sonucunda da 7 kurucu arkadaşımız, huzur hakkı da almadan tamamen gönüllülük esasına dayalı, 1 sene önce bu zamanlar 30 Şubat’ta kuruluşumuzu oluşturduk.
Amacımız tarım ürünleri bakımından önde gelen, tercih edilen ve bu konuda zenginliği olan bir bölge. Biz de bu ürünleri işleyerek önce ülke genelinde, sonra dünyaya açılmak gibi bir hayal ile arkadaşlarımızla bir araya gelerek Troiada Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifini kurduk. Çanakkale’de yetişen, enfes lezzetteki doyumsuz ürünlerden işleyip, bunu işlerken de kadın istihdamı sağlayıp pazarda yerimizi almak.
İsteyen herkes kooperatifinizde yer alabiliyor mu? Şu an kaç kişisiniz?
Şu anda 50 ortağımız var. Herkes bir pay ile ya da 500 pay ile katılabilir. Orada herkes eşit söz hakkına sahip. İş hepimizin işi. Ortalıklarımızın tabii ki tüm Türkiye’de o kooperatiflerin bir temel ana sözleşmesi var. O bağlamda ortak olmak isteyen, koşullara uyan herkesi kabul edebiliriz. Buna bir sınırlama kadın hareketinde getirmiyoruz, ama bunun getirdiği zorlukları da oturup yönetim olarak konuşacağız. Henüz çok yeniyiz o aşamaya gelemedik. Emek veren ve kadın dayanışmasında varım diyen ve bu uğurda emeğini esirgemeyen her kadınla bir araya olacağız tabii ki.
Ürünlerinizi nasıl üretmeye başladınız?
İlk önce kendimize bir yer tuttuk. Çanakkale’nin coğrafi işaretli ürünlerinden yola çıktık. Benim daha önce iki kooperatifte denemem vardı. Arkadaşlarımdan da teklif bu yönde geldi. Diğer arkadaşlarımız da gıda teknikeri, bu konuda çalışmak isteyen Çanakkale için bir şeyler üretmek isteyen ekonomiye, Çanakkale ekonomisine katkı sağlamak isteyen kişiler. İlk işletmemizi tuttuktan sonra kadınlar ilgi duymaya başladı. Biz bir danışmanlık firmasından danışmanlık alırken bize danışmanlık veren firmanın Birleşmiş Milletler Göç Örgütü ile bir bağlantısından dolayı bizim çalışmaları dikkatini çekti. Birleşmiş Milletler Göç Örgütü Türkiye Ofisi İon ile tanıştık. İon da bize çok inandı ve bize ekipman hibe desteğinde bulundu. O da bizim yeni dönemdeki ufkumuzu açacak. Böylelikle OSB’deki yerimize taşındık.
ORGANİK ÜRÜNE ULAŞMAK ŞU AN ÇOK ZOR
Şu anda organik etiketli, sertifikalı ürüne çok çok zor dünya koşullarında, ama bizim hedefimiz iyi tarım, ata tohumu üretmek, katkısız gıda üretmek. Domates salçası yöremizde çok yapılıyor. Biz Çanakkale yöresinin usulde üretilen geleneksel salçasını, reçellerini, pekmez denemelerimiz oldu. Bunları üretmeye çalıştık. Bayramiç beyazı coğrafi işaretli bir ürünümüz, kapya biberi Yenice Ovasının Agonya diyorlar biliyorsunuz çok meşhur, ama Çanakkale’de onu işleten bir imalathane yok. Biz bunu da üreticimize de destek olmak amacımız da var tabii.
Salça, pekmez, reçel, marmelat, turşu şu anda üretiliyor. Daha çok kahvaltılık ürünlerine yakın aslında. İleride daha farklı ürünler de üretilecek mi?
Daha farklı olması için çalışmalarımız var, olacak. Sadece geleneksel ürünlerin dışında yeni dünya düzeninde de yerimizi almak istiyoruz. Daha yenilenebilir ürünler üretmek istiyoruz. Amacımız iyi tarım, katkısız gıda ve atıksız mutfak. Biz işlediğimiz hiçbir ürünün ziyan olmamasına çalıştık. Bu bizim çok dikkat çektiğimiz noktalardan biri ve çıkan atık malzemeleri çekirdek, kabuk gibi komposa veriyoruz ve gübre olarak onlar doğaya geri dönüyorlar. Bayramiç beyazı, Bayramiç elması bizim coğrafi işareti ürünlerimiz. Bunların başat ürünler; Kumkale bölgesi Batak Ovası’nın domatesi çok meşhur. Onları işlerken de inanın domates kabuklarından bile kurutma tesisi projemizi yazdık. Onları da kurutmayı düşünüyoruz. Hedeflerimiz bu şekilde.
Geri dönüşler nasıl oldu peki?
Biz daha çok yeniyiz. Lansmanımızı yeni yaptık biliyorsunuz. Online alışveriş sitelerinde satışlarımız gayet iyi, alakalı, geri dönüşleri çok olumlu. Şimdiye kadar olumsuz bir dönüş almadık. Onun dışında yerel marketlerin bazılarında da raflardaki yerimizi aldık. Halkın Bakkalı Halk Bahçesinin içinde kardeş kooperatifimiz. Buradan da insanlar ürünlerimize ulaşabilir. Önümüzdeki dönemde Ticaret Bakanlığının bir projesine katıldık. Kurutma tesisi projemizi yazdık. Projemiz de merkezden onaylandı, Ankara’ya gitti. Heyecanla onun sonucunu bekliyoruz. Bu bizim ufkumuzu açacak. Onunla ilgili hayallerimiz çok büyük.
ÇOK HEYECANLIYIZ
Biz çok heyecanlıyız kadınlar olarak. Çanakkale’de üreten, emeğe önem veren, kadın emeğinin ve güçlü kadının güçlü toplum oluşturacağı bilinci ile hareket ediyoruz. Zaten kadın demek dayanışma ve üretmek demek. Kadının doğasında bu var. Pandemiden dolayı pazara biraz geç girdik. Halkımızdan bu konuda desteklerini bekliyoruz. İstanbul’da da iyi tarım ürünleri satan pazarlara girmek istedik ama pandemi şartlarında amacımıza ulaşamadık çünkü o pazarların kapanışları oldu. Bu bizi olumsuz etkilese de yeniden üretmek için yatırım yapmak lazım. Yatırım için de sermaye gerekiyor. Şimdiye kadar ortak, gönüllü, destek veren alanda çalışan arkadaşlarımız sayesinde bugüne kadar geldik. Ürünlerimizi tercih etmeleri bizim mutluğumuzdur. Pazar kısmına yeni geçtik. Umudumuz çok yüksek. Ürünlerimizi dünyaya satmak istiyoruz.