Üveys zikrine başladıktan sonra hayatım zikirden önce ve sonra olmak üzere ikiye ayrıldı hamdolsun. Öyle haller, güzellikler, lütuflar, rüyalar, tecelliler ve daha niceleri.. yaşatıldı ki, hayret ki ne hayret! Bizlere üveys olmayı nasip eden Allah’a hamdolsun! Sizlere, zikre başladıktan sonra bu cahile yaşatılan bir tecelliyi aktarmak istiyorum. Tecelli nedir diye soracak olursanız, Rabbimizin kullarına yaşattığı anlık görüntülerdir.
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde Ziraat mühendisi olarak çalışıyorum. İşimiz gereği bir gün, mesai arkadaşlarımla birlikte arazi görevine çıktık. Görevimiz uzun sürdü ve devamında başka bir yere gidip, böcek yakalamak için astığımız tuzakları kontrol edecektik. Gideceğimiz yol uzak ve yorucuydu. Varmak istediğimiz çilek bahçesine ulaşmak için bildiğim tek yol vardı. Şoföre yolu tarif ettim ve zaman kısıtlı olduğu için namazımı arabada kılmaya başladım. Önde oturuyordum. Kafamı kaldırdığımda önümde sanki eski zamanlardan kalma, atının üzerinde bir adamın ilerlediğini gördüm. Şaşkındım. Namaz kılmaya devam ettim ve Rabbime sordum. “Rabbim kimdir bu önümdeki atlı?” Fatih Sultan Mehmet Han diye kalbime doğdu. Namaz kılarken sultanımızı hiç düşünmemiş, aklımdan dahi geçirmemiştim. İşimizi bitirip, bir an önce evimize dönme derdine düşmüştük. “Rabbim, ben gibi bir acizin sultanımızla ne işi olur?” diye sorduğumda, “Biz her üveyse, bir sevgili kulumuzu rehber olarak göndeririz.” dendi. Namazda ağlamaya başladım. “Ben bilmem Rabbim bilir.” diye içimden sürekli tekrar ediyordum. Sultanımız koluyla sağ tarafı işaret etti. Sağa baktığımda bir şey göremedim, şoför ilerledikçe yolun çatallandığını fark ettim. Biz doğru gidecektik ve o an, aniden sağa dönelim diye seslendim. Şoför ısrarla bu yolu bilmediğini, çok geç kalacağımızı söyleyip duruyordu. Allah ondan razı olsun bu cahili dinledi ve sağa döndük. Arabadaki arkadaşlar beni sorgulamaya başladılar. Ne yapıyorsun, plan belliydi geç kalacağız diye homurdandılar. O an, “Önümüzde bir atlı var ve onu takip etmemizi istiyor” dedim ve kimse atlı bir adam görmediğini söyledi. “Allah’a güvenelim ve lütfen direktiflere uyalım.” dedim. Ben yaşadığım halin şaşkınlığından gözyaşları döküyordum istemsizce. Arkadaşlarımı telaşlandırmak istemesem de halimi görüyorlardı. “Biz senin söylediğine inanırız ancak, atlı nerede? “diye sorgulamaya başladılar. Gördüklerimi onlara anlatmaya başladım. “Şu an atlı hızlandı, at çimenlerin üzerinde otluyor, su içiyor gibi her gördüğümü aktarıyordum. Karmakarışık yollardan ve terkedilmiş köylerden geçtik. Yolun pek kullanılmadığı belliydi. Ne ben, ne de arabadaki diğer arkadaşlar bu yolu daha önce hiç görmemiştik. Bilmiyorduk. Bundan hiç şüpheniz olmasın lütfen. Atlıyı takip ederek, ana yola kısa sürede indik çok şükür. Şoför bundan sonraki yolu bildiği için, atlı önümüzden yok oldu diye düşündüm. Zeytinliklerin içinden geçerek çilek bahçesine ulaşacaktık ki; atlı aniden önümüze çıkarak eliyle dur işareti yaptı. Baktık ki, yol çamurlu. Şoför, arabanın arazi aracı olduğu için bu yoldan geçeriz diye düşünse de, sultanımızın izin vermediğini söyledim ve çamurlu yola girmeden zeytinlerin etrafından dolanıp bahçeye ulaştık. Böcek tuzaklarını saymak için arabadan indiğimde sultanımızı, oturduğumuz evin önünde durmuş, bana el sallıyorken gördüm. Bundan sonraki yolu biliyorduk ve Fatih Sultan Mehmet Han, Rabbimizin verdiği görevi tamamlanmıştı. Allah sultanımızdan razı olsun! Ertesi gün, bizim kullandığımız araçla çamurlu yola giren mesai arkadaşlarımızın battığını ve çekici yardımıyla kurtarıldığını duyduk. Meğer arazi aracının 4 çeker diye tabir edilen kısmı bozukmuş. Bilmiyorduk. Yaşayarak öğretti Rabbimiz. Yaşatan Allah’a hamdolsun!
Dilerim 2020 yılı, sizler için bambaşka bir yıl olur. Rabbimizin ilim denizinde yüzenlerden, aşkın tadına varanlardan olursunuz inşallah. Enaniyetten Rabbimize sığınırız. Burada anlatılanlar, ummanda bir zerre gibi. Üveysler bu halleri hep yaşar sevgili okurlar. www.veyselkarane.com sitesinde, ziyaretçi defteri bölümüne girip okursanız, üveyslerin daha nice lütuflar yaşadığına şahit olacaksınız. Biz biliriz bizi, sizde gelin bilin bizi, yaşayın bu halleri inşallah!
Dilerim 2020 yılı, sizler için bambaşka bir yıl olur. Rabbimizin ilim denizinde yüzenlerden, aşkın tadına varanlardan olursunuz inşallah. Enaniyetten Rabbimize sığınırız. Burada anlatılanlar, ummanda bir zerre gibi. Üveysler bu halleri hep yaşar sevgili okurlar. www.veyselkarane.com sitesinde, ziyaretçi defteri bölümüne girip okursanız, üveyslerin daha nice lütuflar yaşadığına şahit olacaksınız. Biz biliriz bizi, sizde gelin bilin bizi, yaşayın bu halleri inşallah!