Yine önemli bir sınav olan LGS geçtiğimiz hafta sonu yapıldı. Yaklaşık bir buçuk yıldır tam zamanlı okula gidemeyen adaylar, pandeminin gölgesinde alınan tedbirlerle sınava girdi. Matematik sorularının zorluğundan dem vurmayan yok gibiydi. ‘’Zorsa herkese zor’’ gibi bir yaklaşımın ise kabul edilemez olduğunu düşünenlerdenim. Bir ölçme ve değerlendirme aracının bilimsel niteliklerinin yanında sonuçlarının da öğrenciler üzerinde bırakacağı etkinin, her zaman önemli olduğunu savunmuşumdur. Bu sınav ve sonuçlarının tüm genç öğrencilerimize hayırlar getirmesini temenni ediyor ve bu haftaki konuğumuza dönüyorum.
Bu hafta konuğumuz Özel Eğitim Öğretmeni İrem Sargın, Hocam hoş geldiniz. Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Hoş buldum. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Öğretmenliği bölümünde lisans eğitimimi tamamladım. Şu anda Ankara’da bir Özel Eğitim ve Rehabilitasyon merkezinde özel eğitim öğretmeni olarak çalışmaktayım. Alanımla ilgili araştırmalar yaparak, yeni yayımlanan makaleleri takip ederek ya da ilgili seminerlere katılarak öğrencilerim için kendimi geliştirmeye çalışıyorum. İrem Hocam Özel Eğitim Öğretmeni kimdir, kimlerle çalışır, nasıl Özel Eğitim öğretmeni olunabilir?
Özel eğitim öğretmenliği, üniversitelerin ilgili lisans bölümlerinden mezun olmuş, doğuştan gelen ya da sonradan kazanılan yetersizlikleri bulunan bireylere duygusal ve fiziksel desteklerle eğitim veren öğretmenlik branşıdır. Özel eğitim öğretmeni; zihinsel yetersizliği, işitme yetersizliği, görme yetersizliği, fiziksel yetersizliği, özel öğrenme güçlüğü, yaygın gelişimsel bozukluk diğer adıyla otizm spektrum bozukluğuna sahip olan bireylerle çalışır. Bu öğrencileri yalnızca akademik anlamda desteklemekle kalmaz iletişim becerilerini geliştirici ya da bağımsız yaşamlarını destekleyici eğitimler de verir. Bir özel eğitim öğretmeninin en temel hedefi de öğrencisinin bağımsız yaşamasını sağlamaktır. Öğrencilerin her alanda desteklenmesi için fizyoterapist, dil ve konuşma terapisti, psikolojik danışman gibi pek çok uzmanla işbirliği içinde çalışan özel eğitim öğretmeninin en önemli işbirlikçisi öğrencilerin ailesidir. Çalıştığımız öğrenciler yaşam boyu, sürekli, sistematik ve yoğun bir eğitime ihtiyaç duyabilmektedir. Bu nedenle öğretmenin aile ile iletişimi ve işbirliği oldukça önem kazanmaktadır. Üniversitelerin eğitim fakültelerine bağlı özel eğitim bölümlerinde lisans eğitimi alarak özel eğitim öğretmeni olunabilir. Her meslekte olduğu gibi sizin mesleğinizin de güzel ve zor yanları muhakkak vardır, bize bunlardan bahsedebilir misiniz?
Öncelikle bu mesleğe sahip olacakların ya da bu mesleği isteyenlerin fark etmesi gereken en önemli nokta herhangi bir öğretmenin çalıştığı öğrencilerden yanı sıra özel öğrencilerle çalışıyor oluşumuzdur. Çalıştığımız öğrenciler bazen hiç iletişim kuramayacak, bir derdi olduğunda kendini ifade edemediği için sinirlenecek, kimi zaman kendine ya da karşısındakilere farkında olmadan zarar verici davranışlarda bulunacak veya biz öğretmenlerin bıkmadan usanmadan aynı şeyleri tekrar etmesi gerekecek. Bu sebepler göz önünde bulundurulduğunda bir özel eğitim öğretmeninin en önemli silahı sabrıdır da diyebiliriz. Tüm bunların yanında en güzel yanı toplumda yetersiz olarak kabul edilen bireylerin de bir şeyler başarabileceğine şahit olmak ve bu konuda onlara destek vermektir. Ayrıca özel eğitim öğretmeni her yaşta çocuk kalabilir ve öğretmenliğin verdiği haz ve doyuma hayat boyu fazlasıyla ulaşabilir. Elbette mesleğimin güzel yanlarının yanında zor yanları da bulunuyor. Ancak şunu içtenlikle söyleyebilirim ki güzel yanları ön planda tutarak özel çocukların yoluna ışık tutmak mümkün. Üniversite tercihi yapan neredeyse tüm adaylar mezuniyetin akabinde iş bulabilme imkânlarını da araştırıyor. Bir Özel Eğitim Öğretmeninin iş imkânları nelerdir?
Ülkemiz şartlarında üniversiteden mezun olduktan sonra iş bulma konusunda oldukça zorlanılsa da özel eğitim öğretmenliği için aynı şey pek de geçerli değildir. Mezun olduktan hemen sonra Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde kolaylıkla iş bulabilir ya da diğer öğretmenliklere nazaran oldukça düşük bir KPSS puanı ile MEB’e bağlı devlet okullarına ve Rehberlik Araştırma Merkezlerine atanabilirsiniz. Ancak şunu özellikle belirtmeliyim ki yalnızca kolay iş bulunduğu için bu mesleği seçmek hiç doğru olmaz. Özel eğitim öğretmenliği yalnızca para için yapılabilecek bir meslek kesinlikle değildir. Öncelikle mesleği ardından öğrencileri gerçekten çok sevmeniz gerekmektedir. Bu alanı tercih etmek isteyen bir öğrenci nelerle karşılaşabilir, sizin gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Eğer çocuklarla iletişiminiz iyiyse ve çocukları seviyorsanız bu bölümü tercih edebilirsiniz. Genelde küçük yaş grubundaki ya da okul çağındaki öğrencilerle çalışılsa da özel eğitim öğretmeninin her yaştan bireyle çalışabileceğini de unutmamak gerek. Ayrıca üniversite tercihi yaparken uygulamalara dâhil olma imkânınızın daha fazla olduğu üniversiteleri tercih etmeniz gelecekte meslek hayatınız için çok daha faydalı olacaktır. Özel eğitim öğretmenliğinin en önemli bölümünü uygulamalar oluşturmaktadır. Yalnızca teorik dersler ile mezun olunduğunda meslek hayatında zorluklar çekilebilir. Özel öğrencilerin her biri birbirinden çok farklıdır ve öğrenme şekilleri kendilerine özgüdür. Bu yüzden lisans eğitimi süresince karşılaşılan her öğrenci öğretmene ayrı bir tecrübe sağlamaktadır. Tercih sırasında imkânlarınız doğrultusunda özel eğitim öğretmenliği için Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi gibi bu alanda öncü üniversiteleri tercih edebilirsiniz. Değerli hocam tecrübelerinizi okurlarımızla, bu alanı tercih etmek isteyen veya isteyebilecek genç adaylarla paylaştığınız için çok teşekkür ederiz. Sizlere kariyerinizde başarılar dileriz.
Çok teşekkür ederim. Umarım genç adayları alanım hakkında yeterince bilgilendirebilmişimdir ve bu alanı tercih etmek isteyen adaylara bir yol gösterebilmişimdir. Şimdiden tüm adaylara başarılar diliyorum. Kıymetli okurlar çok özel bir mesleğin erbabı, İrem Hoca konuğumuzdu…
Bu haftayı da Albert Einstein ile noktalayalım:
‘’Hayal gücü her şeydir. Sizi bekleyen güzelliklerin ön izlemesidir.’’
Herkese sağlıklı, huzurlu, mutlu haftalar dilerim.
Kalın sağlıcakla.
Hoş buldum. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Öğretmenliği bölümünde lisans eğitimimi tamamladım. Şu anda Ankara’da bir Özel Eğitim ve Rehabilitasyon merkezinde özel eğitim öğretmeni olarak çalışmaktayım. Alanımla ilgili araştırmalar yaparak, yeni yayımlanan makaleleri takip ederek ya da ilgili seminerlere katılarak öğrencilerim için kendimi geliştirmeye çalışıyorum. İrem Hocam Özel Eğitim Öğretmeni kimdir, kimlerle çalışır, nasıl Özel Eğitim öğretmeni olunabilir?
Özel eğitim öğretmenliği, üniversitelerin ilgili lisans bölümlerinden mezun olmuş, doğuştan gelen ya da sonradan kazanılan yetersizlikleri bulunan bireylere duygusal ve fiziksel desteklerle eğitim veren öğretmenlik branşıdır. Özel eğitim öğretmeni; zihinsel yetersizliği, işitme yetersizliği, görme yetersizliği, fiziksel yetersizliği, özel öğrenme güçlüğü, yaygın gelişimsel bozukluk diğer adıyla otizm spektrum bozukluğuna sahip olan bireylerle çalışır. Bu öğrencileri yalnızca akademik anlamda desteklemekle kalmaz iletişim becerilerini geliştirici ya da bağımsız yaşamlarını destekleyici eğitimler de verir. Bir özel eğitim öğretmeninin en temel hedefi de öğrencisinin bağımsız yaşamasını sağlamaktır. Öğrencilerin her alanda desteklenmesi için fizyoterapist, dil ve konuşma terapisti, psikolojik danışman gibi pek çok uzmanla işbirliği içinde çalışan özel eğitim öğretmeninin en önemli işbirlikçisi öğrencilerin ailesidir. Çalıştığımız öğrenciler yaşam boyu, sürekli, sistematik ve yoğun bir eğitime ihtiyaç duyabilmektedir. Bu nedenle öğretmenin aile ile iletişimi ve işbirliği oldukça önem kazanmaktadır. Üniversitelerin eğitim fakültelerine bağlı özel eğitim bölümlerinde lisans eğitimi alarak özel eğitim öğretmeni olunabilir. Her meslekte olduğu gibi sizin mesleğinizin de güzel ve zor yanları muhakkak vardır, bize bunlardan bahsedebilir misiniz?
Öncelikle bu mesleğe sahip olacakların ya da bu mesleği isteyenlerin fark etmesi gereken en önemli nokta herhangi bir öğretmenin çalıştığı öğrencilerden yanı sıra özel öğrencilerle çalışıyor oluşumuzdur. Çalıştığımız öğrenciler bazen hiç iletişim kuramayacak, bir derdi olduğunda kendini ifade edemediği için sinirlenecek, kimi zaman kendine ya da karşısındakilere farkında olmadan zarar verici davranışlarda bulunacak veya biz öğretmenlerin bıkmadan usanmadan aynı şeyleri tekrar etmesi gerekecek. Bu sebepler göz önünde bulundurulduğunda bir özel eğitim öğretmeninin en önemli silahı sabrıdır da diyebiliriz. Tüm bunların yanında en güzel yanı toplumda yetersiz olarak kabul edilen bireylerin de bir şeyler başarabileceğine şahit olmak ve bu konuda onlara destek vermektir. Ayrıca özel eğitim öğretmeni her yaşta çocuk kalabilir ve öğretmenliğin verdiği haz ve doyuma hayat boyu fazlasıyla ulaşabilir. Elbette mesleğimin güzel yanlarının yanında zor yanları da bulunuyor. Ancak şunu içtenlikle söyleyebilirim ki güzel yanları ön planda tutarak özel çocukların yoluna ışık tutmak mümkün. Üniversite tercihi yapan neredeyse tüm adaylar mezuniyetin akabinde iş bulabilme imkânlarını da araştırıyor. Bir Özel Eğitim Öğretmeninin iş imkânları nelerdir?
Ülkemiz şartlarında üniversiteden mezun olduktan sonra iş bulma konusunda oldukça zorlanılsa da özel eğitim öğretmenliği için aynı şey pek de geçerli değildir. Mezun olduktan hemen sonra Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde kolaylıkla iş bulabilir ya da diğer öğretmenliklere nazaran oldukça düşük bir KPSS puanı ile MEB’e bağlı devlet okullarına ve Rehberlik Araştırma Merkezlerine atanabilirsiniz. Ancak şunu özellikle belirtmeliyim ki yalnızca kolay iş bulunduğu için bu mesleği seçmek hiç doğru olmaz. Özel eğitim öğretmenliği yalnızca para için yapılabilecek bir meslek kesinlikle değildir. Öncelikle mesleği ardından öğrencileri gerçekten çok sevmeniz gerekmektedir. Bu alanı tercih etmek isteyen bir öğrenci nelerle karşılaşabilir, sizin gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Eğer çocuklarla iletişiminiz iyiyse ve çocukları seviyorsanız bu bölümü tercih edebilirsiniz. Genelde küçük yaş grubundaki ya da okul çağındaki öğrencilerle çalışılsa da özel eğitim öğretmeninin her yaştan bireyle çalışabileceğini de unutmamak gerek. Ayrıca üniversite tercihi yaparken uygulamalara dâhil olma imkânınızın daha fazla olduğu üniversiteleri tercih etmeniz gelecekte meslek hayatınız için çok daha faydalı olacaktır. Özel eğitim öğretmenliğinin en önemli bölümünü uygulamalar oluşturmaktadır. Yalnızca teorik dersler ile mezun olunduğunda meslek hayatında zorluklar çekilebilir. Özel öğrencilerin her biri birbirinden çok farklıdır ve öğrenme şekilleri kendilerine özgüdür. Bu yüzden lisans eğitimi süresince karşılaşılan her öğrenci öğretmene ayrı bir tecrübe sağlamaktadır. Tercih sırasında imkânlarınız doğrultusunda özel eğitim öğretmenliği için Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi gibi bu alanda öncü üniversiteleri tercih edebilirsiniz. Değerli hocam tecrübelerinizi okurlarımızla, bu alanı tercih etmek isteyen veya isteyebilecek genç adaylarla paylaştığınız için çok teşekkür ederiz. Sizlere kariyerinizde başarılar dileriz.
Çok teşekkür ederim. Umarım genç adayları alanım hakkında yeterince bilgilendirebilmişimdir ve bu alanı tercih etmek isteyen adaylara bir yol gösterebilmişimdir. Şimdiden tüm adaylara başarılar diliyorum. Kıymetli okurlar çok özel bir mesleğin erbabı, İrem Hoca konuğumuzdu…
Bu haftayı da Albert Einstein ile noktalayalım:
‘’Hayal gücü her şeydir. Sizi bekleyen güzelliklerin ön izlemesidir.’’
Herkese sağlıklı, huzurlu, mutlu haftalar dilerim.
Kalın sağlıcakla.