Geçmişten günümüze kadar özgürlüğümüz ve bağımsızlığımız için birçok şehit verdik ve sayısız savaşlar gördük…
Bağımsızlığımız için sayısız savaş kahramanı ile tanıştık…Bunlardan bazılarının isimlerini, kim olduklarını öğrendik, bazılarının ise ismini veya nereli olduğunu bilmeden sadece var olduğunu bilerek, hissederek yaşıyoruz.
Bizlerin bugün özgür bir biçimde yaşayabilmemiz için, savaş sırasında bazıları fiziksel bazıları manevi bazıları da maddi olarak savaşmışlardır.
Sizleri, babasından kalan mirasın son kuruşuna kadar hepsini Rus askerlerine veren ve bizler için savaşan Vatanperver Meryem Atmaca ile tanıştırmak istiyorum.
Meryem Atmaca, Ubeydullah Efendi’nin kızı ve Rumiye başkonsolos vekili Yüzbaşı Ali Rıza’nın eşidir. Kendisinin hayatı hakkında elimizde maalesef çok az bilgi var. Ancak, bize bu bilgiler bile onun ne kadar değerli bir insan olduğunu göstermektedir.
Osmanlı-Rus savaşları sırasında, Osmanlı savaşı kazanmak umuduyla Sarıkamış harekâtı düzenledi… Ancak, 22 Aralık 1914’te hava koşullarından ve fakirlikten dolayı harekât başarısız oldu. Bu harekâtta binlerce şehit verildi ve geriye kalanlar ise Rus askerler tarafından esir alındılar. Sarıkamış’ta esir alınan Türk askerlerin, kıyafetlerine el konuldu ve onları en kötü koşullarda hapishanelere mahkûm edildiler… Türk askerlerine sayısız derecede işkence yapıldı, onları para karşılığında satmaya dahi çalıştılar...
Sarıkamış'ta esir edilen Türk askerleri, İsveç Salib-i Ahmer Murahhası Graf Londrof şöyle tarif etmişti: "İzdihamdan, kokudan yanlarına varılmayan, kapıları kilitli ve içerisi tıka basa Osmanlı esirleri ile dolu büyük bir tren 1915 Ocak ayının sonunda Sirzan istasyonuna geldi. İçindeki esirler, insan kılığından çıkmış, açlıktan renkleri sararmış, yanakları çökük, elmacık kemikleri dışarı fırlamış, kımıldayamayacak şekilde yorgun ve kuvvetten düşmüş, elbisesiz, ayakları çıplak, kâinatta mevcut bütün bulaşıcı hastalıklarla müptela bir haldeydi. Bu feci manzara insanların yüzlerini kızartacak ve kalplerini sızlatacak derecedeydi."
Milli mücadele harbi sırasında, Vatanperver Meryem Atmaca babasından kalan on bin altını Rus askerlerine vererek, Sibirya’ya sürülen ve vatanlarına dönemeyen 1800 Türk subayı ve erinözgür kalmasına yardım etmiştir. Kendi hayatına dair hiçbir şeyi aklına getirmeden, vatanının özgürlüğünü ve bağımsızlığı için mücadele vermiştir.
Meryem Atmaca, vatanperver kahramanlarımızdan sadece biri… İsmini bilmediğimiz, hayatı hakkında hiçbir bilginin olmadığı sayısız kahraman var bu topraklar üzerinde… Onlar kim oldukları ya da nasıl bir aileye sahip oldukları umursamadan sadece bağımsızlığımız ve özgürlüğümüz için savaşmışlardır…
Üzerinde dökülen kanlardan ve yapılan fedakârlıklardan dolayı, vatanımız her şeyden önemli… Peki, bizler vatanımız için neler yapıyoruz? Ülkemiz şu an başka bir ülke ile savaş halinde değil, farkındayım ama mücadele sadece ülkeler arasında verilmez. Bizler, milletimizin refahını yükseltmek için sorumluluklarımızı yerine getirmek zorundayız. Örneğin, ilk olarak çocuklarımıza Meryem Atmaca ve diğer sayısız vatanperver Türk kadınlarını anlatmalıyız. Böylece, bir mücadelenin erkeklere mahsus olmadığını aynı zamanda kadınların da savaştığı öğretilmeli…
Toplum içerisinde, istismarın ve şiddetin önlenmesinden mesulüz, bunun için hepimiz kız ve erkek çocuklara eşit olarak davranmalı ve hiçbirinin birinden daha üstün olmadığı sadece farklı bir yapıya sahip oldukları öğretilmelidir. Yarınlarımız için, ilk olarak çocuklarımıza sahip çıkmalıyız ve bunun için onlara en tarafsız eğitimi vermeliyiz.
Bu sakin öğle vakti… Mevsim taze, gün ılık,
Bir dersten çıkmış kadar içimde bir ferahlık…
Yeniden yapraklanan şu çınarın gölgesi,
Şu beyaz minareden dökülen ezan sesi,
Şu yosun tutmuş çeşme, her bir taş servilikten,
Bana bahsediyorlar en sonsuz iyilikten.
Cedlerimin mermerde seyrettiğim yazısı.
Bir saatin vuruşu: günün henüz yarısı.
Çocukların koşusu, kuşların dem çekişi
Mesut ediyor beni vatanımın güneşi.
(Ziya Osman Saba, ‘Bu Sakin Öğle Vakti’ adlı şiir)