Seçimlere adım adım yaklaşırken siyasi arena oldukça hareketli. Geçtiğimiz günlerde partilerin milletvekili sıralaması belli oldu. En son kararı Yüksek Seçim Kurulu verecek. Kimlerin aday olup kimlerin olamayacağı açıklanacak. Büyük bir sürpriz olmazsa listeler açıklandığı gibi kalacak. Partilerinden sıralamaya giremeyen aday adayları ve onları destek olanlar kısa süreli bir küskünlük yaşayabilir. Bu her zaman böyle olmuştur. Çanakkale’ye baktığımız zaman, bazı kişilere göre milletvekili dağılımı iki, bir, bir, bazı kişilerin görüşleri ise iki, iki olacağı yönünde. Bu rakamların ne anlama geldiğini kentte yaşayan herkes biliyor. Deprem felaketinden dolayı bu seçimlerde bangır bangır müzik çalınmayacak, seçim propagandaları daha sessiz sedasız olacak gibi. Zaten birkaç seçimdir adaylar değil liderlerin kendileri miting alanlarında ve televizyon kanallarında propaganda yapıyordu.
Bu sessiz seçim sürecine en çok da gürültüden rahatsız olan vatandaşlar sevindi. Ülke genelindeki milletvekili adayların dağılımına bakıldığında ana muhalefet partisinin şu anki milletvekili sayısının yarısından fazlasını millet ittifakının ortaklarından aday gösterdiği görülüyor. Olası bir iktidar değişikliğinde bu vekiller ittifaktan ayrılarak mecliste grup oluşturursa ne olacak? Tabi ki de bunun hesapları yapılmıştır ama ben siyasetçilere hiç güvenmiyorum. Böyle bir durumda neler olacağını düşünmek bile istemiyorum. Yurttaşlar ise her ne olursa olsun değişimden yana gibi görünüyor ama ben yine bu halka da pek güvenmiyorum. Birileri seccade üzerinden siyasi söylemler üretirken birileri de ekonominin durumunu anlatmak için elinde kuru soğanla ekranların karşısına çıkıyor. Hiçbir siyasi partiye üye değilim, hiçbirini de desteklemiyorum ama oy kullanma zamanı geldiğinde oyumu her vatandaş gibi kullanacağım. En büyük korkum seçimlerden sonra kur ne olur? Nasıl dizginlenir ya ada düşüşü nasıl engellenir bu durum çok karışık. Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalırsa ne olur? O arada geçecek zamanı düşünemiyorum. Bir süre daha siyasetle yatıp siyasetle kalkacağız. Televizyon ekranların çok palavranın yanı sıra birçok gerçekleri de duyacağız. Seçimlerin kaderini ocaktaki tencere mi yoksa sermaye güçleri mi belirleyecek bilemeyiz. Onu 14 Mayıs akşamı göreceğiz. Son birkaç kritik seçimde, özellikle genel seçimlerde bir şey dikkatimi çekiyor. Seçimlere 15 ya da 20 gün kala muhalefet telafisi çok zor olacak bir hata yapıyor. Bu küçücük bir söylev hatası bile olabiliyor. Ama bunun telafisi uzun sürdüğü için ve seçmen seçimlere 15 gün kala kesin kararını verdiği için hata telafi edilemiyor. Kafamın içinde bir sürü tilki dolaşıyor ve kuyrukları birbirine değmiyor. Bazen içimden, ‘Ya her şey komplo teorisiyse!’ diyorum. Endişelenmemek elde değil. Birileri kendi ayağına sıkıyor olabilir.
GÜNDEM
Yayınlanma: 12 Nisan 2023 - 08:00
Ya her şey komplo teorisiyse!..
Seçimlere adım adım yaklaşırken siyasi arena oldukça hareketli
GÜNDEM
12 Nisan 2023 - 08:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir