Merhaba Sevgili Okur,
Yaz sıcakları iyice bastırmaya hazırlanırken bizlerde sanırım ya tatildeyiz, ya çalışıyoruz ya da evlerimizde sessiz ve sakiniz…
Yaz, herkesin aklında genelde güzel şeyler canlandırır, insana bir enerji verir ve bir yerlerde saklı çocuk ruhlarımızı çıkartır ortaya. Bazısı bisikletini, bazısı denize girdiği anları, bazısı ise ellerinden dirseklerine kadar süzülen soğuk karpuzun suyunu anımsar belleğinde. Her yörede ve her bölgede farlı olsa da anılar, sonuç hep serinlemeye çıkar bir şekilde.
Dinlediğim bir şarkıda geçiyordu “deniz börülcesi, kumu, güneşi, balıklama dalmak mı?, takla atmak mı?” diye. O an aklıma geldi denizi olmayan bir yerde olanın anısı da belki tamamen farklı diye. Serinlemek için girilen bir gölde, belki gölgelik bir ağacın altında ya da bir bardak karsambaçda saklı.
Zaman geçtiğinde insan fark ediyor, çocukluk anıları hiçbir zaman unutulmuyor. Doğduğumuz ya da büyüdüğümüz yerlerden çok uzakta da olsak hep bir yerlerde gizli çocuklukta yaşadıklarımız. Yaptığın bir bisiklet turu sonrası yediğin o midyeler, yokuş aşağı koşarken takılıp düştüğünde dizinde açılan yara, denize çok dalmaktan kıpkırmızı olmuş gözler… Hepsi ama hepsi ayrı mutluluk, ayrı huzur duygusu uyandırıyor insanın içinde.
Çocuklarımızın “yaz deyince” akıllarına gelecek anıları bu yüzden birlikte inşaa edelim. Güzel anılar ekelim çocuklarımızın bellek bahçelerine. Tabii ki planlı programlı madde madde işleyin demiyorum. Ama anların tadını çıkartın. Birlikte denize gidemiyor ya da bir yerleri gezemiyorsanız bile bir kova suyla ıslanmayı bilin, hortumu alıp birbirinizi ıslatacak enerjide olun, evde doyasıya yiyebileceğiniz dondurmalarınızı yapın. Yazın en sıcak hallerini veremedikleriniz ya da sahip olamadıklarınız için hayıflanarak geçirmek yerine yapabildiklerinize odaklanarak mutlu geçirmeye çalışın.
Yakın zamanda ziyarete gittiğim bir köyde tanıştığım bir çocukla aramızda geçen sohbette çocuğun konuşmalarından ne kadar mutlu olduğunu hissetmiştim sevgili okurlar. “Yazın neler yapıyorsunuz burada?” diye sorduğumda: “Ohoooo, bir sürü şey yapıyoruz” dedi gülümseyerek. Sonra başladı heyecanla anlatmaya…
“Gelen turistlere annemin yaptığı ayranlardan ikram ediyorum bazen” dedi. “Bizim evin bahçesindeki ağacıma çıkıp tepeden bakıyorum mesela köye” dedi. “Biliyor musun? Benim köpeğim Dost var” dedi gözlerinin içi gülerek. “ En sevdiğim arkadaşım o benim. Onunla oynuyorum sürekli” dedi. Birde o minicik parmakları ile ayçiçeklerinden çıkardıkları çekirdekleri ve nasıl yemeye çalıştıklarını anlattı ellerindeki siyah renk olmuş parmaklarını göstererek.
Ne kadar mutlu dedim içimden. Belki şehirde yaşayan bir çocuğa göre daha az şeye sahip ama mutlu dedim. “Teşekkür ederim, günümü güzelleştirdin” dedim ayrılırken. O da “ yine gel” dedi. “Belki bir gün, bir yerde denk geliriz ya da gelmeyiz ama bende bir iz bıraktın çocuk, unutmam seni” dedim.
Bu hafta belli bir kitap önerisinde bulunmayacağım sevgili okurlar. Her kitap, her hikâye özel ve güzeldir kendi içinde. Kahkaha attığınız bir hikâyeyi çocuklarınızla birlikte okuyun ve bir kova suyla birlikte yaşayın yaz serinlemesini hem de kuru yeriniz kalmayıncaya kadar.
Sevgilerimle,
Çocuk Kitabı Yazarı Işık SARAÇ
YAZARLAR
Yayınlanma: 21 Temmuz 2022 - 10:00
Yaz deyince…
Merhaba Sevgili Okur, Yaz sıcakları iyice bastırmaya hazırlanırken bizlerde sanırım ya tatildeyiz, ya çalışıyoruz ya da evlerimizde sessiz ve sakiniz… Yaz, herkesin aklında genelde güzel şeyler canlan
YAZARLAR
21 Temmuz 2022 - 10:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir