Toplumların nesilden nesile aktardığı en önemli miras kültürdür diyebiliriz. Kültür öylesine geniş kapsama sahip bir kavram ki yemeden içmeye, çalınandan söylenene, çeyizinden bohçasına bir çok alanı, dalı kapsıyor.
Çok eskilere doğru baktığımızda da birçok unsurun halen gündemimizde olduğunu görebiliyoruz. Bu yıllara kadar aktarımın çok verimli olduğunda şüphe olmasa da bundan sonraki yıllar için aynılarını söyleyememekten endişeliyim.
Çevremize baktığımızda kendi kültürümüzden kopmuş bir nesil ile karşılaşmak üzereyiz. Peki bu nesil ait olduğumuz kültürden uzaklaşarak hangi kültürün etkisi altına giriyor diye sorduğumuzda bir cevap alamıyoruz. Türk-İslam kültürünün öğelerine reddettiğini varsaydığımız toplumun unsurlarını inceliyoruz, Avrupai bir kültüre mensup değiller, Arap kültürüne mensup değiller, mensup oldukları bir kültür, savundukları bir gerçeklik yok.
O dillere pelesenk olmuş cümleyi kurabilmek için bu kadar çabaladım mı diye kendi kendime sordum. Aslında hissettiklerimi yazmam çok daha zaman alır ama konuya da giriş yapmam gerek malum…
Nerede o eski Ramazanlar…
İlk ramazan hatıralarım, havanın soğuk olduğu, sobanın başında, yer sofrasının etrafına toplandığımız bir iftar akşamına kadar uzanıyor. Daha sonra anılarım parça parça. Bir resimde pide kuyruğunu görüyorum, diğer bir resimde teravih namazını. Tüm resimler çok renkli çok kalabalık.
Şimdiki resimler daha sakin ve seyrek sanki. Benim çocukken hissettiğim heyecanı şimdi ki çocuklar hissetmiyor sanki. Misal, ramazan pidesi 12 ay satılıyor bazı fırınlarda, marketlerde özlemeye fırsat kalmıyor sanki. Hurma ramazana iki hafta kala pazara gelmeye başlamıyor artık. Market raflarından istendiği zaman tedarik edilebiliyor değil mi? Geçenlerde biri güllaç sordu bir o güllacı bulamadı zincir marketlerden birinde.
Ramazan deyince ‘’Gezek,’’ diye bir kavram gelir misal Çanakkalelilerin aklına. Samimiyetin, komşuluğun, dostluğun, arkadaşlığın, paylaşmanın bir arada olduğu harika bir kavramdır bence. Genç kardeşlerimizin birçoğu bu kavramdan ya habersiz ya da ''Ramazan boyunca kapı kapı gezecek miyiz?’’ diyorlar.
Pide kuyrukları tenhalaşıyor, teravihte saflar seyreliyor, gezeğe rağbet azalıyor. O meşhur cümle her yıl biraz daha anlamını pekiştirerek kendini hatırlatıyor vesselam.
Herkese sağlıklı, huzurlu, mutlu haftalar dilerim.
Kalın sağlıcakla.