Sevgili okuyucularım; canlarım. Kıymetimi bilin, size dedikodu yazacağım diye kendi işimden gücümden zaman kayırmaya çalışıyorum.
Adı Nimet. C. Evli, çocuklu ve çoktan orta yaşı devirmiş ama aklından bir türlü silemediği, silmek istemediği o Halit K’yı hiç beklemediği bir yerde ve anda görünce ne yapacağını bilememiş.
Biri otobüsün ön koltuğuna yakın yerde oturmuş, diğeri arkalarda. Kırlaşmış saçları ve traşlı yüzüyle, simsiyah gözleriyle hala aynı baktığını düşünen Nimet; bu adamın kendisini nasıl tanımadığına hala inanamıyordu.
Neyse; otobüs Kapıkule Sınır Kapısından çıkar ve Bulgaristan’a geçer. Otobüs doludur; Çan’dan, Biga’dan, Çanakkale’den her yerden insan vardır. Nimet emekli olunca Çanakkale’ye yerleşmiş.
Bir keresinde bir radyo programında Halit’in sesini duymuştu. Oraya bağlandığında eski aşkından sözetmiş ve onu bir kere görmek isterdim demişti. Yoksa kader ağlarını mı örüyordu.
O şehir senin bu şehir benim gezinirken, eskilerden kalma elektrik Nimet ile Halit’i yan yana getirir ve ilk kez tanışıyorlarmış gibi konuşurlar. Tabi herkes çok değişmiştir, Halit eski aşkını tanımakta güçlük çeker. Karşılaşma ihtimali olmadığı için hiç konduramaz.