Yeni başlayacaklar için evlilik!

İş bu yazı, bir dost sohbetinde “Evlilik aşkı öldürür mü yoksa perçinler mi?” sorusundan sonra yazılmıştır.
Madem bu bu fakir adam yerine konulmuş..
Madem benden fikirim sorulmuş..
Yazacağız o zaman el mecbur..
Bak sevgili Türkan!
Birisi mesleğinize, kişiliğinize, hedeflerinize, arzularınıza, yaşama bakışınıza saygı göstermiyor..
Ve durmadan sizi sevdiğini söylüyorsa, arkana bile bakmadan yürüyüp git!..
Zira hiçbir şeyinize saygısı olmayan biri, sizi gerçekte sevemez. Kanma bu süslü laflara…
Yatakta, arada bir de olsa, kendini tatmin ettikten sonra,
senin de alman gereken hazzı umursamayıp kıçını dönüp yatan bir herifle evlenmişseniz şayet..
Sabah yapmanız gereken tek bir şey olmalı; Derhal boşanma dilekçesini vermek!.
En özel anda bile size saygı duymayan biriyle bir hayat geçmez.. Adamın hizmetçisi olursunuz…
Koşulları oluştuğunda, medeni iki insan gibi konuşup ilişkinizi bitiremeyeceğiniz bir adamla değil evlenmek, mümkünse selam bile alıp verme!.
Aksi takdirde, kadın cinayetleri istatistiklerine girme ihtimaliniz yüzde yüze yaklaşır!.
Daha nişanlılık döneminde bile sürekli olarak annesiyle sizi kıyaslayan ve hep annesini haklı bulan ana kuzularından kaçabildiğiniz yere kadar kaç!.
Zira bu tipler sevgili ve ya da eş aramıyordur. Bir zamanlar anneciğinin yaptığını size yaptırmak istemektedir. Kaç, yoksa hayatınız boyunca bu büyümemiş salağın kıçını toplamak zorunda kalırsın!.
Sizi daha evliliğinizin ilk günlerinde bile güzel, çekici bulmayıp, çocuklarının analığına layık gören adamlardan uzak dur!.
Aksu takdirde, hayatınız boyunca beğenilme arzusu ve cinsel açlığa mahkum edersiniz kendini!.
Evlisiniz ve bir çocuğunuz ve de epey de sorununuz var diyelim..
Sorunlarınızı çözmek, dahası evliliği kurtarmak için sakın bir çocuk daha yapma!.
Az zamanda, eski sorunlarınızın yanına yenilerinin eklendiğini görürsün!..
Durmadan kendi sorunlarından, travmalarından söz edip, sizi bir kez bile dinleme zahmetine katlanmayan adamlardan Yemen’e kadar kaç!.
Yoksa evliliğiniz süresince, sizi umursamayıp sürekli sızlanan bir adamı çekmek zorunda kalırsı!.
İlişkinin merkezinde o olur ve sizin gölge kadar değeriniz olmaz.
Düşüncenizi, duygularınızı sansürsüz konuşamayacağınız bir erkekle yuva kurmaya kalkma!. Zira kuracağınız şey yuvadan ziyade esir kampına benzeyecektir…
Ölümsüz aşklar da vardır elbette, ancak çok nadirdir bu..
Onun için aşk evliliği yapma!.
Zira aşk bittiğinde elinizde koca bir hayal kırıklığı kalır..
Ve bu da evliliği sürdürecek kadar güçlü bir motivasyon değildir.
Seveceğiniz, sevileceğiniz, saygı duyacağınız, saygı göreceğiniz, anlaşabileceğiniz gönlü zengin bir adamı tercih et evlilik için…
Kıskanç adamlardan da uzak dur!.
Kıskançlık yetersizlik psikolojisinden kaynaklanan zararlı bir duygudur..
Ve azı da çoğu da ilişkiyi zehirler. Seni olduğun gibi kabul eden ve size güvenen adamları tercih et!.
Geçmişinde halen tedavi edilmemiş hatırı sayılır psikolojik yarası olan erkeklerle evlenip annelik yapmaya kalkma!.
Ne annelik ne de eş olabilirsiniz bunlara. Ve siz ruh doktoru değilsiniz.
Tedavi olanları alın hayatınıza. Tedavi oldukları için deneyimli olurlar. Bu da iyi bir şeydir…
Evleneceğiniz adamın bazı arızalarını görebilirsin. Çoğunda da vardır zaten..
Evlenince ben sevgimle her şeyi düzeltirim diye düşünme sakın!.
Sevgili Türkan;
Silik tiplerden de uzak dur.
Zira dışarıda kimselere söz geçiremeyen,
kimselerin ciddiye almadığı bu tipler, evde zalim bir kontrol manyağı olabilir…
Durmadan “Sensiz yapamam” deyip
bir erkek güya size olan aşkını dile getirmektedir. Çok dikkatli olun derim.
Zira zamanla, “Beni bırakıp gidemezsin, buna asla izin vermem” şekline dönüşebilir bu iki sözcük…
Şimdi diyeceksiniz ki,
Ey fani, erkekleri anladık da, memlekette hiç mi kaçınılması gereken kadın yok!
Var elbette, hem de mebzul miktarda…
Onu da sonra ele alırız..
Tamam Türkan..
Madem ki sen kararını verdin.
Madem ki kararlısın..
Mümkün mertebe ailelerden ve akrabalardan uzak bir yerde oturulmalıdır.
En azından evliliği ve evliliğin iki kişilik bir müessese olduğunu..
Çevreye malzeme olmak değil birbirleriyle yaşamı paylaşmak adına evlendiklerini anlayip sindirene kadar..
Farklı bölge, farklı semt , şehir, gidilebilecek en uzak yere gidip orda yuva kurulmalıdır..
Anladın sen o’nu! Kapiş!..