2020 yılından sonra dünya artık hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak. Bütün dünya teknolojisi bir virüse karşı verdiği mücadele de sınıfta kaldı. Dünyayı yönettiklerini sanan ülkelerin ekonomileri hızla küçülürken, bunun ne kadar süreceği bilinmiyor. Şu anda bütün dünya ülkeleri virüs ile mücadele ederken, savaş ve kaos ortamından. Beslenen bazı ülkeler normalleşme sürecine geçmek için sabırsızlanıyor. Savaş sanayisi şu anda durdu. Çünkü korona, fakir, zengin, alt sınıf, üst sınıf gözetmiyor, bulaştığı kişilerin bir kısmını mutlaka öldürüyor.
DÜNYADA YENİ SAVAŞLAR OLABİLİR
Normal hayata belki geçilir, belki de tedbirler alınarak geçilir. Ama öngörülerime göre birkaç yıl içinde yeni düşmanlar bulunarak savaşlar çıkacak. Düzene en kolay hükmetmenin yöntemi kaos ortamı yaratmaktır. Artık savaşacak ne kadar asker bulurlar orasını bilemem. Büyük hükmedici devletlerin sonu geldi. 15-20 yıl sonra hiçbir büyük silahlı güç, yeni dünya düzeninde kurulacak direnişçilere karşı üstünlük sağlayamayacak.
KIRSALA AKIN VAR
Pandemi döneminde kırsal yaşamın önemi bir kez daha ortaya çıktı. Büyük şehirlerde yaşayanlar özellikle Çanakkale bölgesinde arsa almaya başladılar. Almakla da kalmayıp, arazilerine bağ evleri yaptırıyorlar. Geleceğin dünyasında şehirlerde yaşamak çok daha güç olacak. Kentlerde özellikle büyük şehirlerde, birkaç gün marketler açılmazsa, su, doğalgaz ve elektrikler kesik olursa, fırınlarda ekmek çıkmazsa yaşamanın mümkün olmayacağını herkes öğrendi. Kentten kırsala böylelikle göç hızlandı. Ama şu da bir gerçek, kentte yaşamanın özlemiyle yanıp tutuşanlar köylerdeki arazilerini satıp şehre yerleştiler. Onların durumu ve geleceği ne olur, işte o bilinmez.
DÜNYA JANDARMASI KALMAYACAK
Eğer böyle giderse 30 yıl sonra dünya üzerinde sistem zorbası devlet kalmayacak. İnsanlar özellikle yoksul kesim, hiçbir şeye bağımlı olmadan yaşamaya başlayacak. Dünyada binlerce komün yaşamlar oluşacak. Kendini üstün, hükmedici, idareci, sömürücü bir güç olarak görenler saraylarında adeta mahkum hayatı yaşayacaklar. Ama bunların saltanatı da çok uzun sürmeyecek. Çünkü gıda üretimi komün güçlerin elinde olacak. Tarım sektörü hariç sanayi hemen hemen çökmüş olacak. Üretilen sanayi ürünlerinin alıcısı olmayınca, üretim durma noktasına gelecek. Çok ileri teknolojiye sahip büyük şirketler ve yöneticileri dünyayı kaderine terk edip uzayda ya da başka gezegenlerde yaşamaya başlama planlarını çoktan yapmaya başladılar.
GELECEKTE YAŞANACAKLAR ŞEKİLENİYOR
Gelecekte yaşanacak olanlar 2020 yılında şekillenmiş oldu. İnsanoğlu öncelikle doğa önünde boyun eğmek zorunda kaldı. Mutlak gücün doğa olduğu anlaşıldı. Dini inançların boşuna olduğu hiçbir işe yaramadığı anlaşıldı. İnsan aklında Tanrı gücünü yitirdi. İnsanlar öncelikle kendileriyle yüzleşmek zorunda kaldı. Üstünlükleri sanki ellerinden alındı. 70-80 yıl sürecek yaşamlarından endişe etmeye başladılar. Torunlarını görme istekleri ötelendi. Her an ölebileceklerini ve buna bilimin bile çare bulamayacağını anladılar. Oysa onlar bir saniyede türdeşlerini öldüren silahlar icat etmişlerdi. Görünmez bir güç bütün çabalarını boşa çıkardı. İnsanoğlu sustu, saklanacak bir delik arıyor. Korkuyor, üretemiyor, endişeli, geleceği göremiyor, yarın ne olacağını bilmiyor. O zaman nedendir bu kadar üstünlük taslaman, çöktün işte doğa karşısında. ÇANAKKALE’DE 4 GÜNLÜK ESARET
Ramazan Bayramında 81 ilde sokağa çıkma kısıtlaması uygulandı. Kordonların, parkların, halk bahçelerinin, piknik alanlarının mart ayından beri kapalı olduğu Çanakkale’de, ilk defa 4 gün sokağa çıkma kısıtlaması uygulandı. Bayramın ilk günü 65 yaş üzeri vatandaşlara saat akşam 8’e kadar sokağa çıkma izni verildi. Yaşlı vatandaşlar yürüyüş için deniz kenarına akın edince eski ve yeni kordon bariyerleri kaldırılarak sahil vatandaşlara açıldı. Kimi yürüyüş yaptı, kimi banklarda otururken, bazı vatandaşlarda uzaktan da olsa torunlarının anına giderek bayramlaşıp harçlık verdi.
Bayramın ikinci ve üçüncü günleri ise Çanakkale kent merkezi tamamen sessizliğe büründü. Sokak ve caddeler sokak hayvanlarına kaldı. Bazı fırınlar ve tatlıcılar bayram süresince açık oldu. Bazı ihtiyaçlarını karşılamak için vatandaşlar nöbetçi benzin istasyonlarına akın etti. Özellikle sigara rafları boşaldı. Salı gecesi saat 24’ü gösterdiğinde sokağa çıkma kısıtlaması kalkınca abrasına binen kendini sokak ve caddelere attı. Dört gün evlerde bunalanlar gece yürüyüşlerine çıkınca özellikle İskele Meydanı’nda büyük yoğunluk yaşandı.
Bayramın ardından Çarşamba günü ise, kent merkezinde hareketli ve yoğun bir kalabalık oluştu. Birçok noktada sosyal mesafe kuralı dikkate alınmadı. Artık normalleşme süreci de hızlandırılacak. Haziran ayı başında birçok kısıtlamanın kaldırılması bekleniyor. Fakat, son zamanlarda düşüşte olan ölüm oranı ve vaka sayısı yükselmeye başladı. İkinci bir dalganın gelemsinden de endişe ediliyor.
Bayramda internet ortamına, Çanakkale’de korona virüs vakasının olmadığı yönünde haberler düştü. Kafaları karıştıran bu tür haberlerden sonra yetkililerden bir açıklama beklendi, ama resmi ağızdan bir açıklama yapılmadı. Edinilen bilgilere göre, tedavi altında olan virüslü hasta olduğu fakat yeni pozitif vaka çıkmadığı anlaşıldı.
DÜNYADA YENİ SAVAŞLAR OLABİLİR
Normal hayata belki geçilir, belki de tedbirler alınarak geçilir. Ama öngörülerime göre birkaç yıl içinde yeni düşmanlar bulunarak savaşlar çıkacak. Düzene en kolay hükmetmenin yöntemi kaos ortamı yaratmaktır. Artık savaşacak ne kadar asker bulurlar orasını bilemem. Büyük hükmedici devletlerin sonu geldi. 15-20 yıl sonra hiçbir büyük silahlı güç, yeni dünya düzeninde kurulacak direnişçilere karşı üstünlük sağlayamayacak.
KIRSALA AKIN VAR
Pandemi döneminde kırsal yaşamın önemi bir kez daha ortaya çıktı. Büyük şehirlerde yaşayanlar özellikle Çanakkale bölgesinde arsa almaya başladılar. Almakla da kalmayıp, arazilerine bağ evleri yaptırıyorlar. Geleceğin dünyasında şehirlerde yaşamak çok daha güç olacak. Kentlerde özellikle büyük şehirlerde, birkaç gün marketler açılmazsa, su, doğalgaz ve elektrikler kesik olursa, fırınlarda ekmek çıkmazsa yaşamanın mümkün olmayacağını herkes öğrendi. Kentten kırsala böylelikle göç hızlandı. Ama şu da bir gerçek, kentte yaşamanın özlemiyle yanıp tutuşanlar köylerdeki arazilerini satıp şehre yerleştiler. Onların durumu ve geleceği ne olur, işte o bilinmez.
DÜNYA JANDARMASI KALMAYACAK
Eğer böyle giderse 30 yıl sonra dünya üzerinde sistem zorbası devlet kalmayacak. İnsanlar özellikle yoksul kesim, hiçbir şeye bağımlı olmadan yaşamaya başlayacak. Dünyada binlerce komün yaşamlar oluşacak. Kendini üstün, hükmedici, idareci, sömürücü bir güç olarak görenler saraylarında adeta mahkum hayatı yaşayacaklar. Ama bunların saltanatı da çok uzun sürmeyecek. Çünkü gıda üretimi komün güçlerin elinde olacak. Tarım sektörü hariç sanayi hemen hemen çökmüş olacak. Üretilen sanayi ürünlerinin alıcısı olmayınca, üretim durma noktasına gelecek. Çok ileri teknolojiye sahip büyük şirketler ve yöneticileri dünyayı kaderine terk edip uzayda ya da başka gezegenlerde yaşamaya başlama planlarını çoktan yapmaya başladılar.
GELECEKTE YAŞANACAKLAR ŞEKİLENİYOR
Gelecekte yaşanacak olanlar 2020 yılında şekillenmiş oldu. İnsanoğlu öncelikle doğa önünde boyun eğmek zorunda kaldı. Mutlak gücün doğa olduğu anlaşıldı. Dini inançların boşuna olduğu hiçbir işe yaramadığı anlaşıldı. İnsan aklında Tanrı gücünü yitirdi. İnsanlar öncelikle kendileriyle yüzleşmek zorunda kaldı. Üstünlükleri sanki ellerinden alındı. 70-80 yıl sürecek yaşamlarından endişe etmeye başladılar. Torunlarını görme istekleri ötelendi. Her an ölebileceklerini ve buna bilimin bile çare bulamayacağını anladılar. Oysa onlar bir saniyede türdeşlerini öldüren silahlar icat etmişlerdi. Görünmez bir güç bütün çabalarını boşa çıkardı. İnsanoğlu sustu, saklanacak bir delik arıyor. Korkuyor, üretemiyor, endişeli, geleceği göremiyor, yarın ne olacağını bilmiyor. O zaman nedendir bu kadar üstünlük taslaman, çöktün işte doğa karşısında. ÇANAKKALE’DE 4 GÜNLÜK ESARET
Ramazan Bayramında 81 ilde sokağa çıkma kısıtlaması uygulandı. Kordonların, parkların, halk bahçelerinin, piknik alanlarının mart ayından beri kapalı olduğu Çanakkale’de, ilk defa 4 gün sokağa çıkma kısıtlaması uygulandı. Bayramın ilk günü 65 yaş üzeri vatandaşlara saat akşam 8’e kadar sokağa çıkma izni verildi. Yaşlı vatandaşlar yürüyüş için deniz kenarına akın edince eski ve yeni kordon bariyerleri kaldırılarak sahil vatandaşlara açıldı. Kimi yürüyüş yaptı, kimi banklarda otururken, bazı vatandaşlarda uzaktan da olsa torunlarının anına giderek bayramlaşıp harçlık verdi.
Bayramın ikinci ve üçüncü günleri ise Çanakkale kent merkezi tamamen sessizliğe büründü. Sokak ve caddeler sokak hayvanlarına kaldı. Bazı fırınlar ve tatlıcılar bayram süresince açık oldu. Bazı ihtiyaçlarını karşılamak için vatandaşlar nöbetçi benzin istasyonlarına akın etti. Özellikle sigara rafları boşaldı. Salı gecesi saat 24’ü gösterdiğinde sokağa çıkma kısıtlaması kalkınca abrasına binen kendini sokak ve caddelere attı. Dört gün evlerde bunalanlar gece yürüyüşlerine çıkınca özellikle İskele Meydanı’nda büyük yoğunluk yaşandı.
Bayramın ardından Çarşamba günü ise, kent merkezinde hareketli ve yoğun bir kalabalık oluştu. Birçok noktada sosyal mesafe kuralı dikkate alınmadı. Artık normalleşme süreci de hızlandırılacak. Haziran ayı başında birçok kısıtlamanın kaldırılması bekleniyor. Fakat, son zamanlarda düşüşte olan ölüm oranı ve vaka sayısı yükselmeye başladı. İkinci bir dalganın gelemsinden de endişe ediliyor.
Bayramda internet ortamına, Çanakkale’de korona virüs vakasının olmadığı yönünde haberler düştü. Kafaları karıştıran bu tür haberlerden sonra yetkililerden bir açıklama beklendi, ama resmi ağızdan bir açıklama yapılmadı. Edinilen bilgilere göre, tedavi altında olan virüslü hasta olduğu fakat yeni pozitif vaka çıkmadığı anlaşıldı.