Yerli malı yurdun malı

Merhaba Sevgili Okurlar,
Geçen hafta tüketim çılgınlığından ve bilinçli tüketimin çocuklarımıza nasıl kazandırılacağından bahsetmiştim. Bu hafta sizlerle yerli malı haftası üzerine sohbet etmek istedim.
Resmi adıyla “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” olarak geçen Yerli Malı Haftasına farkındalık yaratmak, bilinç oluşturmak adına okullarımızda kutlamalar yapılmakta. Ama asıl dikkat çekmek istediğim konu yapılan bu kutlamalar amacına uygun mu?Çocuklarımızda farkındalık yaratıp yaratmadığı. Çünkü bu hafta çoğu çocuğumuzun aklında maalesef sadece bir sürü yiyecek ve içeceklerden oluşan bir yeme içme günü olarak anımsanmakta.
Halbuki yerli malı haftası bilinçli tüketim, yerli ürün kullanımı gibi konularda farkındalık yaratacak şekilde kutlansa, yetişecek nesillerde oluşacak yerli malı kullanım alışkanlığı beraberinde ülke ekonomisini kalkındırmayı getirecektir. Günümüzde dış ülkelere bağlı şekilde yapılan tüketim çılgınlığı, maalesef ülkemizde yerli üretimin de tarımdan teknolojiye kadar yeterince desteklenmemesiyle ülke ekonomisini her geçen gün daha zor durumlara sürüklemiştir. Çocuklarımız üzerinde bu farkındalık yaratılmadığı sürece de bu böyle devam edecektir.
Bu anlamda yerli malı haftası kutlamalarına ilişkin yaşadığımız bir anıyı sizlerle paylaşmak isterim:
Yıllar önce kızımınbir öğretmeni yerli malı haftasına yakın bir günde telefon ile aramış ve “Işık Hanım, bu hafta yerli malı haftasını kutlayacağız, sizde cheesecake getirir misiniz?“demişti. İş arasında hızlıca dinlediğim telefon görüşmesinde öğretmenden “kek” kelimesini yakalamış “olur tabii ki öğretmenim, ben havuçlu cevizli kek getiririm” dediğimde öğretmenimiz “havuçlu cheesecake?bilemedim yani” diyerek beni yanıtlamıştı. İkinci tekrarda yanlış anladığımı fark edip yerli malı haftasında kendi kültürümüz dışında olan bir tatlının istenmesinin garipliğini düşünürken öğretmenimizin de havuçlu cheesecake kısmına takılmış olması beni ayrıca şaşırtmıştı. Evet, yapılacak tatlı kendi ülkemizde yapılacak yerli malı olacak bir tatlıydı belki de ama bizim kültürümüz dışında olan bir tatlı yerine kendi kültürümüzde olan bir tatlıyı sunmak farkındalık yaratmak açısından daha doğru olmaz mıydı? diye de düşünmeden edememiştim. O gün bugündür yerli malı haftalarının gerçekten amacına uygun kutlanıp kutlanmadığı konusunda kafamda hep soru işaretleri oldu. Aslında önem arz eden bir konunun ticari getiri yaratacak başkaca günlere göre daha az önemsenerek kutlanmış olması çok can sıkıcı.
12-18 Aralık tarihleri arasında olan Yerli Malı Haftasında nasıl tutumlu olunması gerektiği ve bu konuda yapılabilecek yatırımların nasıl doğru bir şekilde planlanmasıgerektiği üzerine farkındalık yaratılmalıdır.Bilinçli tüketim konusuna geçen hafta değindiğimden sizlere, yapılacak doğru yatırımlar konusunda ileri dönüşümden bahsetmek isterim. Yani mevcut olan ürünlerin kullanım ömrü bittiğinde farklı kullanım amaçları ile yeniden hayatta tutulmasıdır. Bu konuda çocuklarla okullarda o hafta yaratıcılık ve tasarım projeleri hazırlanıp sunulabilir. İthal ürün kullanımı yerine çocuklara yerli malı kullanımına teşvik edici olması açısından, yerli malı üreten firmalardan temsilciler örnekler sunup tanıtabilir.
Ezcümle, ekonomimizi yerli değerler üzerinden geliştirmeye çalışmak, tüketim çılgınlığına kapılmadan ihtiyaçlar doğrultusunda harcama yapmak yerli malı haftasında üzerinde fazlaca durulması gereken konulardır.
Bu hafta Judith Malika Liberman ‘ın “Önce Hayal” çocuk kitabı mevcut ürünün farklı şekillerde kullanımına yönelik tavsiye kitabımız olsun.
Sevgilerimle,
Çocuk Kitabı Yazarı Işık SARAÇ