Geçtiğimiz yıl ağustos ayında Çanakkale Dardanelspor’un başına geçen ÇOMÜ Spor Bilimleri Fakültesinden Dr. Deniz Ünver Çanakkale’de pek çok antrenörün eğitiminde uzun yıllar görev aldı. UEFA Elit A lisansına sahip olan Ünver, akademik kariyeri ile yeşil saha tecrübesini birleştirerek alt yapı ve A Takımının çalışmalarını yürütüyor. Bu süreç içerisinde alt yapıya büyük önem verdiklerini ve Çanakkale Dardanel’in bir sosyal sorumluluk projesi olduğunu belirten Deniz Hoca, “Çanakkale Dardanelspor, Dardanel fabrikasının bir sosyal sorumluluk projesi. Çanakkale Dardanel’i diğer kulüpler gibi görmemek lazım” dedi ve ekledi, “Yetenekli çocukların en iyi eğitim göreceği yuva Çanakkale Dardanelspor’dur”
ÇOMÜ Spor Bilimleri Fakültesi akademisyeni Dr. Deniz Ünver 1 senedir Çanakkale Dardanelspor’un başında. Bu süreç içerisinde alt yapıya büyük önem veren kulübün şu anda 110 öğrencisi bulunuyor. Sportif Direktör Deniz Ünver ise takımdaki son gelişmeleri ve değerlendirmeleri ile önemli açıklamalarda bulundu.
Göreve başlama tarihiniz pandemi dönemine denk geldi. Bunun sizin için olumsuz yanları oldu mu?
Pandemi döneminde göreve başladığımız için gerek A Takımı’nda olsun gerek alt yapı olsun ve Çanakkale Dardanelspor’un konumu gereği, özellikle Amatör Lig’e düşmesinden dolayı futbolcular ile çok da bir araya gelemedik, ama ‘Neler yapabiliriz’i düşündük.
Daha çok analiz yapabilme imkanı mı buldunuz?
Tabii ki… ‘En azından neler yapabiliriz?’ dedik çünkü Dardanelspor’un bir konsepti vardır. 1991 yılında Çanakkale Dardanelspor adını aldıktan sonra yetiştirici kulüp olarak ön olana çıktı. Alt yapısı çok önemli. Ben de başkanımız ile konuştuğumda altyapıya önem vermemiz gerektiğini kendisine ilettim ve bu doğrultuda çalışmalara başladık.
Pandemide sporcularla çok bir araya gelemedik ama Çanakkale’ye şöyle bir katkımız oldu; 28 Aralık 2020’de başlattığımız Hareket Zamanı isimli TV programı Çanakkale Dardanelspor’un projesidir. Buradan sadece çocuklarımız değil, tüm sporcular, tüm milli sporcular faydalandı. Özel eğitim metotları ile evde nasıl çalışabiliriz isimli bir programdı. Hala devam ediyor. Yaklaşık 200’ncü bölüm. Hafta içi her gün yayınlandı. Daha sonra pandemi sürecinde önemli gün ve haftalarda çeşitli etkinlikler yaptık. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vasıtası ile futbol oynayan kadınlarımız ile alakalı bir projemiz oldu. Daha sonra Babalar Günü’ne geldik. Türkiye’de ilk kez bir futbol kulübü ‘Babamla Futbol Oynuyorum’ isimli bir proje yaptı. Alt yapımızdaki bütün çocukların babaları ile aynı takımda oynattık. Aidiyet kültürü gelişsin istiyoruz. Çanakkale Dardanelspor Çanakkale’nin en önemli kulübü. Dardanel markası adı altında destekleniyoruz. Tesislerimiz, çim sahamız var. Fitness salonumuz, saunamız, dinlenme tesisimiz, yukarıda otelimiz. Buralara çok ciddi kira ödüyoruz. Yıllık maliyetimiz, tesislerin sadece 1-1,5 milyon liraya kadar ulaşıyor. Diğer kulüplerin böyle bir sıkıntı yok, ama Çanakkale Dardanelspor’un böyle bir sıkıntısı var tesisi olduğu için. En büyük sponsorumuz Dardanel. Onların sayesinde bu giderlerimizi karşılayabiliyoruz yıllardır.
Normalleşme süreci içerisinde neler yapmaya başladınız?
Normalleşme ile birlikte özellikle alt yapımıza önem verdik. 13 yaş ve altı bulunuyor şu an. 110 çocuğumuzla çalışıyoruz. 110 çocuğumuzun 12 tanesi kız çocuğu.
Demek ki insanlar Dardanel’in alt yapısına güveniyorlar ve çocuklarını gönderiyorlar.
Tabii ki… Bütün alt yapı çalışan kulüplerimiz değerli, bütün hocalarımız değerli ama Çanakkale Dardanel içinde iki tane çim saha var, toplantı salonu var. Her gün antrenman var. Burada veliler artık, ‘Çocuk nerede yetişebilir?’ diye düşünüyorlar. Zaten bir buçuk yıldır evde çocuklar.
Bir okul gibi…
Futbol eğitim merkezi… Tam bir okul gibiyiz. Çocuklar sadece antrenmanlarda değil antrenmanları dışında da devamlı buradalar. Okulun yanında bir eğitim yuvası gibi Çanakkale Dardanelspor’u göstermek istiyoruz. Yeni hedefimiz var. Özellikle, ‘Telafide Ben de Varım’ isimli Atatürk İlköğretim Okulu ile birlikte proje düzenledik. Telafide Beden Eğitimi derslerini bizim alt yapımızda gerçekleştiriyorlar. Hedefimiz Milli Eğitimdeki bütün okullar ile iletişime geçerek çocukların en azından fiziksel özelliklerini, takım sporu ile futbol ile gelişmelerini ve bunun yanında bu özellikler geliştikçe akademik başarıya da bunların kesinlikle olumlu yönde tesiri olduğunu görmeleri.
Hocam sizin akademik de bir kariyeriniz var. Bunu yeşil sahalar ile birleştirmek size nasıl bir avantaj sağlıyor?
Türk futbolunun tarihsel gelişimine baktığınız zaman alaylı olarak nitelendirdiğimiz sahadan gelen hocalarımızın uzun yıllar Türk futboluna hizmet ettiğini gördük, ama son 20 senede artık bilimin artık futbolun içine girdiğini, İstanbul takımlarının bilimsel metotlar ile futbolcu yetiştirdiğini Avrupa ile ancak bu şekilde başa çıkacağını düşünerek, özellikle spor bilimcilerden antrenman konusunda faydalandıklarını görüyoruz. Hemen hemen her kulübümüzde spor bilimci arkadaşlar çalışıyor. Uzun yıllar Çanakkale’de de bu konuda sadece üniversitenin bir bina olarak görülmemesini istedik. Bilimi getirmeye çalıştık, hep anlattık antrenör arkadaşlarımıza. Avantajımız şöyle; yeni metotları özelikle küçük yaş gruplarında çocuğun nasıl gelişebileceğine dair olan, gerek psikolojik gerek fiziksel metotları araştırıp, burası çok güzel bir mutfak çocukların üzerinde ön test yapıyoruz, son test yapıyoruz. Karne hazırlıyoruz. Çocukların ne kadar geliştiğini görebiliyoruz. Bunları ailelere verdiğimiz zaman aileler de çok mutlu oluyor. ‘Benim çocuğumun sürati artmış, dayanıklılığı artmış, kuvveti artmış’ diyor. Kimisininki artmıyor. ‘Benim çocuğum futbolcu olamaz’ diyor. Aile bunu kabul ediyor. Başka bir alana yönlendiriyor. Bu tür avantajları var tabii akademik kariyerin.
MECBUREN BİLİMİ KULLANMAK ZORUNDAYIZ
Peki eleştiri aldınız mı ‘Alaylı’ dediğiz gruptan?
Alaylı grubu bilimi desteklediğini artık gözlemleyebiliyorum. Futbolu yeni bırakan arkadaşlarım var. Senelerce Süper Lig’de oynamış. ‘Ben futbol oynamayı biliyorum, ama antrenman yaptırmayı bilmiyorum’ diyor, ama teknik direktör. Bununla ilgili kendisini geliştirmek istiyor veya geliştirmiş olan akademik personel ile çalışmak istiyor. Mecburen bilimi kullanmak zorundayız. Her alanda…
Çanakkale Dardanel’in son durumu hakkında nasıl bir değerlendirme yapabilirsiniz? Hem alt yapısıyla hem de A Takımı ile eski günlerine dönecek mi?
1991 yılında Dardanelspor Çanakkale Dardanel ismini almış. O günden bu güne kadar Dardanel fabrikası tek sponsorumuz. Bugüne kadar formamızda ya da stadımızda hiçbir şekilde reklam almadık. Tamamen Dardanel desteği ile gitti. 51 milyondan fazla bir kaynak aktarılmış bu çok ciddi bir rakam. Bir fabrikanın 51 milyon harcayarak futbol takımı oluşturması gerçekten takdire şayan bir durum. Tabii işler her zaman istediğiniz gibi gitmeyebiliyor. Sadece fabrikanın gelirlerine bağlı olduğunuz zaman Süper Lig’den aşağı ligleri, hatta amatör ligleri görebiliyorsunuz.
İnsanların Çanakkale Dardanelspor’u insanların şöyle görmesi gerekiyor, bu bir sosyal sorumluluk projesi artık. Dardanelspor, Dardanel fabrikasının bir sosyal sorumluluk projesi. Çanakkale Dardanel’i diğer kulüpler gibi görmemek lazım.
YETENEKLİ ÇOCUKLARIN EN İYİ EĞİTİM GÖRECEĞİ YUVA ÇANAKKALE DARDANELSPOR’DUR.
Nasıl bir proje bu?
Özellikle ‘Çanakkale’de civar illerde yetenekli çocukları alt yapı ile Türk futboluna kazandırabilir miyiz?’ diyoruz. Tamamen çocuklarımıza yönelik bir proje, çünkü bakıyorsunuz yaşı 30’u geçmiş futbolcular gelip buralarda olmak istiyorlar. Deniz kenarındayız, denize nazır tesislerimiz var. Bakıyorsun hayatında kazanmadığı paraları istiyorlar. Yönetimimiz de bunu artık sosyal sorumluluk projesi çevirdi. Bu paraları harcayacaksak çocuklara harcayalım diyor. Çanakkale halkının ve Çanakkale spor kamuoyunun bu çatı altında birleşmesi gerekiyor. Yetenekli çocukların en iyi eğitim göreceği yuva Çanakkale Dardanelspor’dur.
BİR ÇOCUĞUN 8 SAAT FUTBOLA ÖZGÜ EĞİTİLMESİ GEREKİYOR
Sadece bir saat antrenmanla bu iş olmuyor. Akademik destek gerekiyor, yani okul hayatının dönmesi gerekiyor. Çocuğun sadece futbol antrenmanının yanında atletizm, cimnastik antrenmanı da yapması gerekiyor. Kişisel gelişimi için rehber öğretmenler ile devamlı toplantı yapması gerekiyor. Aslında bir çocuğun 8 saat futbola özgü eğitilmesi gerekiyor. Zaten günümüzde 10 bin saat ile eşleştirilmiş. Yani bir işte uzmanlık seviyesine gelme derecesi 10 bin saat. Bu da 10 yıl. Bunu da günde 8 saat çalışırsanız yakalayabiliyorsunuz. Kolay olunmuyor. Uluslar arası sporcuların çalışmalarına, Bayern Münih’e baktığınız zaman 100 kilometre ile sınırlamışlar. Çocuğun okulundan yemeğine kadar, aile ilişkilerinden ailenin durumuna kadar her şeyi düşünmüşler. Çanakkale’de bu kadar yetenekli çocuğun bir noktaya gelemeyişinin aslında kulüplerimizin tamamen tesis yetersizliğinden kaynaklanıyor. Bütün kulüpler Çanakkale Dardanelspor’un tesisi adı altında birleşerek yetenekli çocuklarını burada eğitebilirler. Ben buradan bütün kulüplerimize sesleniyorum; gelin güzel bir planlamak yapalım, çocuklarda çok yetenekli olanlar burada yesinler içsinler, onlara bakalım, onların; fitness, fiziksel uygunluk, psikolojik değerlendirmelerini, testlerini yapalım. Tam bir olimpik sporcu gibi yetiştirelim ve bu çocukları Çanakkale’miz adına, Türk futboluna, milli takıma kazandırmaya çalışalım. Öbür türlü herkes kendi sahasında yarım saat, 1 saat çalışmaya kalkarsa o çocuklar en fazla Çanakkale’deki kulüplerimizde oynayacaklar. 5 yaşındaki çocuklar bile haftanın 7 günü geliyor. Yaş ilerledikçe saatlerini artırıyoruz. Bunun yanında kişisel gelişim eğitimleri aldırıyoruz.
DARDANELSPOR BÜNYESİNDE KADIN FUTBOL TAKIMI OLABİLİR
Haftanın 7 günü hiç ‘Of’ demeden futbol oymaya gelen çocuk zaten kesin futbolcu olacaktır bence. Kaçarı yok…
Derdimiz o şekilde… Bir konumuz daha var. Çanakkale Dardanel’de kadın istihdamımız biliyorsunuz öncelik. 1200 çalışanın 1000 tanesi kadın. Toplumda cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadının hayat mücadelesine destek olan bir şirketin takımıyız biz. Bu nedenle gelir gelmez kız çocuklarımızı da başlattık. Kız çocuklarımızın içinde de o kadar yetenekli çocuklarımız var ki bu anlamda Çanakkale markası olarak bu topraklarda tarih yazmış kadınlarımızın, kahramanların hikâyelerini o çocuklara anlatarak kız çocuklarımız için biraz pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Futbolu seviyor aslında kadınlarımız, kız çocuklarımız, ama imkân bulamıyorlar. Bu nedenle fabrikamız ile beraber şirketimizin kadın istihdamı ile birlikte pozitif ayrımcılığına destek olacak şekilde kadın antrenörlerimiz çalışıyor. Okullar açıldığında bu sayının giderek artacağını düşünüyoruz. Hatta belki de üniversitemizde 2000 yılından beri kadın futbolu devam ediyor, belki de profesyonel kadın futbol takımı da Dardanelspor bünyesinde olabilir.
Pandemi döneminde bile sporcumuz yokken genel giderimiz bizim 1 milyon TL’yi geçti. Çok ciddi paralar harcıyoruz kulübe. Bu paralar harcanırken mutlaka bir şey koymamış gerekiyor. Bir alt yapı koymamız gerekiyor. Çocuklarımızın devamlı burada saatlerce futbol eğitimi alması gerekiyor. Bu sadece genel giderler. Bir bu kadar da eğitimler için, müsabakalar için harcanacak paraya ihtiyacımız var. Bu para da sağlanıyor Dardanel Şirketler Grubu tarafından. Bizim hedefimiz tekrar, özlenen Çanakkale Dardanelspor’u ortaya çıkarmak, halkımızın beklentilerine cevap vermek. Seyir zevki yüksek başka yerden gelen takımları tekrar burada yeniden Çanakkale Dardanelspor’u seyrettirmeyi hedefliyoruz. Heyecanlıyız. Başkanımız Niyazi Bey de çok heyecanlı. İşlerimiz de iyi gidiyor.Dardanel’de işler ne kadar iyi giderse bizde de o kadar iyi gider diye düşünüyoruz. Başkanımızın da devamlı eli üzerimizde. ‘Yapalım yapalım’ diye hep bir teşvik var. Teşvik ondan çalışması bizden. En kısa sürede en iyi yerlere geleceğimizi düşünüyorum.
Bazı kesimlerde, ‘Niyazi Önen artık takımı kendi kaderine bıraktı. Artık o da sıkıldı’ gibi bir düşünce de var…
Ben anlaşırken kulübün başkanının olduğunu bilmiyordum. Niyazi Önen tekrar kulübün başkanı olarak geminin dümenine geçtiğini burada herkese gösteriyor ve Süper Lig’teki başkanlık kariyeri ile Süper Amatör’deki başkanlık arasındaki bütün liglerde başkanlık yapan bir usta yöneticinin neyin ne olduğunu bilmesi ile çok kısa sürede hızlı yol kat edebiliyoruz. Bizim göremediklerimizi görebiliyor. Bizden daha çok heyecanlı. Her karşılaştığımızda, ‘Ne yapıyoruz? Başlıyor muyuz? Hazır mıyız?’ diye devamlı soru soran bir başkan. Bu çok önemli. Başkan ne kadar heyecanlı olursa şehir de o kadar heyecanlı olur. Başkanın Dardanelspor’u bırakması, unutması gibi bir şey olamaz, çünkü bu kulüp onun evladı. Kulübün kurucusu. Niyazi Bey ile birlikte Çanakkale Dardanel’in başarıdan başarıya koşacağına inanıyorum.
Bizler de heyecanla bekliyoruz, teşekkür ederiz.




