CHP Çanakkale İl Emek Bürosu Çanakkale’nin pandemiden olumsuz etkilendiğini, işsizlik oranının 2019 yılının eylül ayına göre yüzde 27 bir artış gösterdiğini belirtti. Yapılan araştırmada gelir dağılımındaki adaletsizliğe vurgu yapılırken yoksulluk ve sosyal dışlanmasının Çanakkale’ye hiç de uzak olmadığının altını çizdi.
Çanakkale İl Emek Bürosu tarafından Çanakkale’nin ekonomik durum araştırması yapıldı. Araştırma sonuçlarının kamuoyu ile paylaşıldığı bilgilendirmede şu detaylar ele alındı: “Covid-19 pandemisinin kentimize olan etkilerinin istatiksel olarak en çarpıcı olanı şüphesiz Çanakkale yerelindeki işsizlik oranının 2019 yılının Eylül ayına göre yaklaşık olarak % 27 oranında artış göstermesi oldu. Bununla beraber kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılan ve ücretsiz izne çıkarılan işçilerin istihdama oranı ise % 18,6 olarak belirlendi. Bu istatistiği sağlıklı bir şekilde güncellemek mümkün değil zira sermayeye tanınan; kısa çalışma ödeneği ile personel çalıştırma ve ücretsiz izne çıkarma hakkı ile ücretsiz izne çıkarılan personellerin sayısı gün geçtikçe artmakta ve enflasyon oranlarında yaratılan illüzyonun bir benzeri işsizlik rakamlarında yaratılmaktadır. Çünkü kısa çalışma ödeneği ile çalıştırılanlar ve ücretsiz izne çıkarılan emekçiler işsiz sayılmamaktadır. Cumhurbaşkanlığınca açıklanan müjde paketleriyle tüm ekonomiyi sermayenin bu süreci hasarsız atlatması için seferber edip emekçilere kolonya ve dua önerenler, işçi düşmanı bu tutumlarını Cumhurbaşkanlığı Genelgeleri ile patronların işçileri ücretsiz izne çıkarılabilmesine ve kısa çalışma ödeneği ile işçi çalıştırılmasına olanak veren süreleri devamlı olarak uzatarak perçinlemektedir. Kısa çalışma ödeneği ile çalıştırılan, ücretsiz izne çıkarılan işçilerin yaşadığı gelir kaybı, işten çıkarma yasağı ve kıdem tazminatı hakkının ortadan kalkmaması düşüncesi ile yeni iş arama imkanını da ortadan kaldırmaktadır. Emekçiler biriken borç yükünün altında ezilmektedirler. Çanakkale İl Emek Bürosu emekçilerin kısa çalışma ödeneği ile çalıştırmasına ve ücretsiz izne çıkarılmasına imkan veren emek düşmanı politikalara karşı verilecek mücadelenin bir parçası olduğunu deklare etmektedir. GELİR AÇIĞI GİTGİDE ARTIYOR
Yine son yapılan araştırma sonuçlarına göre P80/P20 oranının (en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun gelirinin en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun gelirine oranı) en yüksek olduğu İBBS 2. Düzey bölgeleri ise 7,8 ile TR10 (İstanbul), 6,8 ile TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır), 6,6 ile TR62 (Adana, Mersin) ve TR22 (Balıkesir, Çanakkale) oldu. Aynı araştırma sonucuna göre her bölge için eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si temelinde hesaplanan yoksulluk sınırına göre, gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu İBBS 1. Düzey bölgeleri; %13,3 ile TR6 (Akdeniz), %12,9 ile TR2 (Batı Marmara) ve %11,9 ile TRA (Kuzeydoğu Anadolu) oldu.Bu rakamlar kentimizde gelir dağılımındaki adaletsizlik sonucunda oluşan açının gitgide arttığını göstermektedir. Sosyal dengenin bozulması ilimizde son dönemlerde artmakta olan suç oranlarının kaynağına dair de veri sunmaktadır. Çanakkale İl Emek Bürosu sosyal demokrasinin evrensel ilkelerinden olan gelir dağılımında adaletin sağlanması gerekliliğini savunarak bu talebin toplumsallaşması adına yapılacak tüm girişimler için üzerine düşeni yapmaya hazırdır. GELİRİ OLMAYAN AİLE SAYISI ORANI YÜZDE 69
Yoksulluk ve sosyal dışlanma Çanakkale’ye hiç uzak değil. Kentimizin en eski yerleşim yeri olan ve roman yurttaşlarımızın yaşadığı Fevzipaşa Mahallesi’nde bulunan 471 hanenin yalnızca %31'i düzenli bir gelire sahiptir. Geliri düzenli olmayan, enformel sektörlerde çalışanların oranı ise %26'dır. İşsiz veya düzenli bir geliri olmayan aile sayısı oranı ise %69'a ulaşmaktadır. Düzenli geliri olsun ya da olmasın çalışan erkeklerin tümü boyacı, seyyar satıcı, hamal, müzisyen ve garson olarak çalışmaktadırlar. Mahallede, kamuda çalışan memur ve işçi yok denecek kadar azdır. Kadınlar çalışma hayatında yer almamaktadırlar. 433 kadının %96'sı ev hanımıdır” ifadelerine yer verildi.
Çanakkale İl Emek Bürosu tarafından Çanakkale’nin ekonomik durum araştırması yapıldı. Araştırma sonuçlarının kamuoyu ile paylaşıldığı bilgilendirmede şu detaylar ele alındı: “Covid-19 pandemisinin kentimize olan etkilerinin istatiksel olarak en çarpıcı olanı şüphesiz Çanakkale yerelindeki işsizlik oranının 2019 yılının Eylül ayına göre yaklaşık olarak % 27 oranında artış göstermesi oldu. Bununla beraber kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılan ve ücretsiz izne çıkarılan işçilerin istihdama oranı ise % 18,6 olarak belirlendi. Bu istatistiği sağlıklı bir şekilde güncellemek mümkün değil zira sermayeye tanınan; kısa çalışma ödeneği ile personel çalıştırma ve ücretsiz izne çıkarma hakkı ile ücretsiz izne çıkarılan personellerin sayısı gün geçtikçe artmakta ve enflasyon oranlarında yaratılan illüzyonun bir benzeri işsizlik rakamlarında yaratılmaktadır. Çünkü kısa çalışma ödeneği ile çalıştırılanlar ve ücretsiz izne çıkarılan emekçiler işsiz sayılmamaktadır. Cumhurbaşkanlığınca açıklanan müjde paketleriyle tüm ekonomiyi sermayenin bu süreci hasarsız atlatması için seferber edip emekçilere kolonya ve dua önerenler, işçi düşmanı bu tutumlarını Cumhurbaşkanlığı Genelgeleri ile patronların işçileri ücretsiz izne çıkarılabilmesine ve kısa çalışma ödeneği ile işçi çalıştırılmasına olanak veren süreleri devamlı olarak uzatarak perçinlemektedir. Kısa çalışma ödeneği ile çalıştırılan, ücretsiz izne çıkarılan işçilerin yaşadığı gelir kaybı, işten çıkarma yasağı ve kıdem tazminatı hakkının ortadan kalkmaması düşüncesi ile yeni iş arama imkanını da ortadan kaldırmaktadır. Emekçiler biriken borç yükünün altında ezilmektedirler. Çanakkale İl Emek Bürosu emekçilerin kısa çalışma ödeneği ile çalıştırmasına ve ücretsiz izne çıkarılmasına imkan veren emek düşmanı politikalara karşı verilecek mücadelenin bir parçası olduğunu deklare etmektedir. GELİR AÇIĞI GİTGİDE ARTIYOR
Yine son yapılan araştırma sonuçlarına göre P80/P20 oranının (en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun gelirinin en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun gelirine oranı) en yüksek olduğu İBBS 2. Düzey bölgeleri ise 7,8 ile TR10 (İstanbul), 6,8 ile TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır), 6,6 ile TR62 (Adana, Mersin) ve TR22 (Balıkesir, Çanakkale) oldu. Aynı araştırma sonucuna göre her bölge için eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si temelinde hesaplanan yoksulluk sınırına göre, gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu İBBS 1. Düzey bölgeleri; %13,3 ile TR6 (Akdeniz), %12,9 ile TR2 (Batı Marmara) ve %11,9 ile TRA (Kuzeydoğu Anadolu) oldu.Bu rakamlar kentimizde gelir dağılımındaki adaletsizlik sonucunda oluşan açının gitgide arttığını göstermektedir. Sosyal dengenin bozulması ilimizde son dönemlerde artmakta olan suç oranlarının kaynağına dair de veri sunmaktadır. Çanakkale İl Emek Bürosu sosyal demokrasinin evrensel ilkelerinden olan gelir dağılımında adaletin sağlanması gerekliliğini savunarak bu talebin toplumsallaşması adına yapılacak tüm girişimler için üzerine düşeni yapmaya hazırdır. GELİRİ OLMAYAN AİLE SAYISI ORANI YÜZDE 69
Yoksulluk ve sosyal dışlanma Çanakkale’ye hiç uzak değil. Kentimizin en eski yerleşim yeri olan ve roman yurttaşlarımızın yaşadığı Fevzipaşa Mahallesi’nde bulunan 471 hanenin yalnızca %31'i düzenli bir gelire sahiptir. Geliri düzenli olmayan, enformel sektörlerde çalışanların oranı ise %26'dır. İşsiz veya düzenli bir geliri olmayan aile sayısı oranı ise %69'a ulaşmaktadır. Düzenli geliri olsun ya da olmasın çalışan erkeklerin tümü boyacı, seyyar satıcı, hamal, müzisyen ve garson olarak çalışmaktadırlar. Mahallede, kamuda çalışan memur ve işçi yok denecek kadar azdır. Kadınlar çalışma hayatında yer almamaktadırlar. 433 kadının %96'sı ev hanımıdır” ifadelerine yer verildi.