“Halkın kendi kendisini yönetmesi” diye kısaca anlatılan toplumsal yönetim şekline sahibiz 1923 yılından beri. Ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından 29 Ekim 1923 günü ilan edilen bir yönetim anlayışı ile 2019 Türkiye’sinde yolumuza deva etmekteyiz.
Halkın kendi kendisini yönetmesi ne demek? Öncelikle buna bir bakalım.
Cumhuriyet’ten önce tek kişinin yönetiminde bir ülkeydi burası. Tek adam olan Padişah’ı yetkilerini kısıtlamak üzere defalarca uyarmıştı bu topraklar. Önce Senedi İttifak, daha sonra Tanzimat Fermanı ve devamında azınlıkların yükselen sesleri üzerine Islahat Fermanı ile Padişah iyice köşeye sıkışmıştı. Sonrasında gelen Kanuni Esasi artık Osmanlı’nın halk tabakasını kabul eden yapıyı oluşturmuştu. Bu topraklarda ki halk yönetimde söz sahibi olmak istiyordu. Ferman Padişahımındır dönemi kabul görmüyordu artık. Kendi kardeşlerini katletmeden Padişah olamayan bir kişinin ardında durmak halk için iyice saçma gelmeye başlamıştı gelişen çağ ile birlikte. Çağdaşlık, milliyetçilik, toplum bilinci, ulusal sermaye yapıları tüm dünyada gelişip halkın eline geçtikçe, yaşadığımız topraklarda da oluşan bilinç ile artık tek bir kişinin kararları toplumu körü körüne bağlayamaz duruma gelmişti.
Halk yönetimde söz sahibi olmak istiyordu ve Mustafa Kemal ATATÜRK bu imkanı 29 Ekim 1923 günü halka sunmuştu. Halk yönetimde söz sahibi olmak için vekil olmuştur, belediye yönetimlerinde yer almıştır, belediye başkanı olmuştur, Başbakan olmuştur, Cumhurbaşkanı olmuştur. Dernekler, sendikalar, odalar kurulmuştur. Siyasi Partiler kurularak değişik fikirler yönetimde yer almış ve halkın iradesi tecelli etmiştir.
Bunlar olurken elbette suistimaller, yanlış uygulamalar, hatalı kararlar olmuştur ama neticede devletin yargı organı devreye girmiş gereği yapılmıştır. Yani tek bir kişinin güdümünde Cumhuriyet organları hiç çalışmamıştır.
Halkın kendi iradesini ortaya koyma yöntemleri arasında en yaygın olanı dernek çatısı altında çalışarak ülke yönetimine katkı sağlamaktır. Burada esas önemli olan bu yöntemlerin halkın kullanmasına açık olmasıdır.
Cumhuriyet’in erdemlerine sahipken ve kullanılabiliyorken güzellikleri yaşayalım, sivil toplum örgütlerinde çalışmalar yapmaktan, siyasi partiler bünyesinde yer almaktan geri durmayalım.
YAZARLAR
Yayınlanma: 07 Şubat 2019 - 12:16
Yönetim
“Halkın kendi kendisini yönetmesi” diye kısaca anlatılan toplumsal yönetim şekline sahibiz 1923 yılından beri
YAZARLAR
07 Şubat 2019 - 12:16
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir